Yüzde 2 Bilgi Notu


ANAYASA MAHKEMESİNİN YÜZDE 2 BARAJINA İLİŞKİN DÜZENLEMEYİ İPTAL ETMESİ HK.

 

Bilindiği üzere, 25.08.2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlilerinin Geneline Ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali Ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 Ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme'nin "Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar" başlığını taşıyan İkinci Kısmının "Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme" başlığını taşıyan Birinci Bölümünün "Toplu Sözleşme İkramiyesi" başlığını taşıyan 23. Maddesinde; “(1) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 4 üncü maddesinde yer alan "üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine" ibaresi, "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine" şeklinde, "kırkbeş Türk Lirası" ibaresi "2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda" şeklinde uygulanır. (2) Birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibariyle Resmi Gazetede en son yayımlanan "4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ" esas alınır.” düzenlemesine yer verilmiş; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 51, 53, 128. Maddeleri, 4688 sayılı Kanun, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 657 sayılı Kanunun 22. Maddesi, 87 ve 98 sayılı ILO Sözleşmeleri, Avrupa Sosyal Şartının 5 ve 6. Maddelerine açıkça aykırı düzenlemeye karşı açılan dava sonucunda Danıştay 12. Dairesince dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçeleri ile yürütmesinin durdurulmasına ve sonrasında iptaline karar verilmiştir.

Danıştay'ın evrensel ve Anayasal ilke ve esaslarla uyumlu kararının ardından bu kez sendikal hak ve hürriyetleri kısıtlayıcı mahiyette bir düzenleme yasa ile getirilmek istenmiş; 28.12.2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7429 Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna eklenen düzenleme ile Anayasal ilke ve esaslarla bağdaşmayan, ülkemizin usulüne uygun olarak kabul ettiği uluslararası sözleşme ve antlaşmalara da açıkça aykırı bir takım düzenlemeler getirilmiş ve 7429 sayılı Kanunla 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 4. maddesi değiştirilmiş ve Kanun Hükmünde Kararnameye Geçici 42. Madde eklenmiştir:

MADDE 11- 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“EK MADDE 4- 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte 750 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda toplu sözleşme desteği yapılır.

(iptal edilen 2. fıkradır) Kamu görevlileri sendikasının kurulu olduğu hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az yüzde ikisini sendika üyesi kaydeden kamu görevlileri sendikalarına üye olup aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte toplu sözleşmeyle belirlenen tutarda toplu sözleşme ikramiyesi ödenir. Toplu sözleşme ikramiyesi ödenen kamu görevlilerine ayrıca toplu sözleşme desteği yapılmaz. (iptal edilen 2. fıkradır)

Bu madde uyarınca yapılan ödemeler, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzer ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.

(iptal edilen 4. fıkradır)İkinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla 4688 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi gereğince Resmî Gazete’de yayımlanan en son tebliğ esas alınır. (iptal edilen 4. fıkradır)

MADDE 12- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 42- Ek 4 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre ödenecek toplu sözleşme ikramiyesi Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin yürürlük süresince 2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödenir.”

Düzenleme ile Anayasanın ve usulüne uygun bulunarak iç hukuk düzenlemelerinden üstünlüğü kabul edilmiş uluslararası sözleşme ve antlaşmalara; Anayasanın 2, 5, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 51, 53 ve 128. Maddeleri ile Türkiye'nin usulüne göre uygun bularak kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 11. maddesine, Avrupa Sosyal Şartı ve Uluslararası Çalışma Örgütü 87, 98 ve 151 nolu sözleşmelerine açıkça aykırı olarak bireysel ve kolektif sendika özgürlüğü ihlâl edilmiş; bulundukları hizmet kolunda yüzde ikiden daha fazlasını üye kaydetmiş kamu görevlileri sendikaları üyelerine toplu sözleşme ile belirlenecek tutarda “toplu sözleşme ikramiyesi” ödenmesi öngörülürken, hizmet kolunda çalışan kamu görevlilerinin yüzde ikisinden daha az üye kaydetmiş kamu görevlileri sendika üyelerine ise “toplu sözleşme desteği” verilmesi öngörülmüş; böylelikle %2 barajını aşan sendikaların üyelerinin halen 2119 gösterge rakamına göre aldıkları 707 TL olan “toplu sözleşme ikramiyesinden” yaralanmaya devam etmeleri öngörülürken; %2 barajının altında kalan sendikaların üyelerine ise bunun üçte birine denk gelen (750 gösterge rakamına göre 250 TL) “toplu sözleşme desteği” ödenmesi yoluna gidilmiştir.

Bununla da yetinilmemiş; hukuk devleti ilkesi ve kazanılmış hak müesseselerinin de ihlâli ile geriye dönük uygulama ile üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla 4688 sayılı Kanunun 30. maddesi gereğince Resmî Gazete’de yayımlanan en son tebliğin esas alınacağı düzenlenmiştir.

Böylelikle; Anayasanın 128. Maddesi çerçevesinde memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği ancak malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin saklı olduğu açıkça düzenlendiği halde; kamu çalışanları arasında mali ve özlük hakkı noktasında Anayasal ve uluslararası sözleşme ve antlaşmalarla da bağdaşmayan, yasal dayanağı bulunmayan şekilde üyesi oldukları sendikaların üye sayılarına göre bir ayrıma gidilmiş; 28.12.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemede üye sayıları noktasında da 2022 yılı Temmuz ayında yayımlanan tebliğin esas alınacağı düzenlenerek kazanılmış hakların da ortadan kaldırılması amaç edinilmiştir.

Düzenleme ile yürürlük tarihi itibari ile kurulu oldukları hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek kamu görevlilerinin yüzde doksan dokuzunu üye kaydetmiş sendikaların üyeleri dahi  “toplu sözleşme ikramiyesinden” yararlanamayacakları gibi yine yürürlük tarihi itibari ile kurulu oldukları hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek kamu görevlilerinin yüzde 0,0001'ini üye kaydetmiş ve fakat 2022 yılı Temmuz ayında yayımlanan tebliğde yüzde 2'nin üzerinde üyesi olduğu tespit edilmiş sendika üyeleri “toplu sözleşme ikramiyesinden” yararlanabilecek duruma gelinmiştir.

Kendisini siyasetin arka bahçesi haline getirmiş, siyasete tam anlamıyla teslim olmuş, emek örgütü olmak yerine besleme holding olmayı içselleştirmiş ve emek ve alınteri mücadelesine bir ter damlası katkısı olmayan yandaş sendikacılıkta çığır açmış, siyasi ve şahsi istikballerini kamu emekçilerinin hak ve menfaatlerinden üstün tutan çapsız anlayış; bu hukuksuz durumu dahi ayakta alkışlarla karşılamış, yüzlerce sendikanın yüzbinlerce üyesini sadece ve sadece yüzde iki barajı altında kaldıkları için yok etmeye çalışmıştır.

Anayasa Mahkemesi kararı ile gelinen noktada, yandaş sendikacılık anlayışı bir kez daha iflas etmiştir.

Yandaş sendikaların ayakta alkışladığı düzenlemelerin temel hak ve özgürlüklere, sendika özgürlüğüne açıkça müdahale mahiyetinde olduğu; Anayasal ve evrensel ilke ve esasları, demokratik hukuk sistemini fiilen ortadan kaldırmaya, kazanılmış hakları ilga etmeye matuf düzenlemeler olduğu; Anayasanın 2, 5, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 51, 53 ve 128. Maddeleri ile Türkiye'nin usulüne göre uygun bularak kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 11. maddesine, Avrupa Sosyal Şartı ve Uluslararası Çalışma Örgütü 87, 98 ve 151 nolu sözleşmelerine açıkça aykırı olduğu, bu itibarla Anayasa Mahkemesince iptal edileceğinde herhangi bir duraksama bulunmamaktadır.

Düzenleme ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 42. madde hükmü ile bir kısım kamu görevlilerinin lehine ve kısmının da aleyhine hüküm eklenmesi ve Ek 4. Madde ile getirilen değişiklik ile ''en az %2 şartının getirilmesi" yer verilen Anayasal ilke ve esaslarla ve uluslararası sözleşme ve antlaşmalarla bağdaşmamaktadır.

Sendikalar çalışanların haklarını korumak için, yasaların güvencesi altında olan sivil toplum kuruluşlarıdır. Bu bağlamda kamu görevlilerini sendika üyesi olmaya özendirmek ve sendika üyesi olmanın çalışana ilave bir külfet getirmemesi adına "Toplu Sözleşme İkramiyesi" ödemesi yapılmaktadır. Getirilen düzenleme ile ise “toplu sözleşme ikramiyesi” ve “toplu sözleşme desteği” adı altında kamu görevlileri arasında hukuken kabul edilmesine imkân bulunmayan, temel hak ve hürriyetleri sınırlandıran bir ayrım getirilmiş olmaktadır.

Düzenlemeyle Türkiye'de 11 hizmet kolunda faaliyet gösteren 231 sendikadan 188’ine üye olan yaklaşık 100 bin kamu görevlisi "toplu sözleşme ikramiyesinin" üçte birine denk gelen “destek” ile yetinmek zorunda bırakılmaktadır. Bu durum, söz konusu 188 sendikaya üye olan kamu görevlilerinin bulundukları sendikalardan ayrılarak yüzde 2 olarak getirilen barajı geçen sendikalara üye olmaları için "zorlayıcı mahiyette" ve "sendika özgürlüğünü kısıtlayıcı açık bir müdahale" niteliğindedir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 51. maddesiyle düzenlenen sendika kurma hakkı, örgütlenme özgürlüğünün bir parçası olup; bu hakka yönelik olarak yapılabilecek müdahalelere karşı ilgili mevzuat uyarınca bir korunma ve bu hakkın kullanılması nedeniyle yaptırıma uğranılmaması anlamında bir güvence sağladığı açıktır.

4688 sayılı Kanunun 28. maddesinde açıkça toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı düzenlenmiş olup; "toplu sözleşme ikramiyesi", kamu görevlilerini sendika üyesi olmaya özendirmek ve sendika üyesi olmanın çalışana ilave bir külfet getirmemesi adına ödenen tutardır.

Dolayısı ile kamu görevlileri sendikalarına üye olmayan kamu görevlilerine toplu sözleşme ikramiyesi ödenemeyeceği gibi kamu görevlileri sendikalarına üye olan kamu görevlileri çalışana ilave külfet getirmemek ve kamu görevlilerini sendika üyesi olmaya özendirmek amacına matuf şekilde getirilen toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanacaklardır. Herhangi bir kamu görevlileri sendikasına üye olmadığından ilave bir külfete katlanması gerekmeyen, dolayısı ile kamu tarafından "toplu sözleşme ikramiyesi" ödemesi yapılmayan kamu çalışanları; "toplu sözleme ikramiyesi" dışında toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında herhangi bir ayrıma maruz kalmazken; sendika üyesi olduğu halde getirilen %2 barajı altında bulunan sendikalara üye olan kamu çalışanları, %2 barajı üzerinde bulunan sendikalara üye olan kamu çalışanlarından Anayasal dayanaktan yoksun şekilde ayrıma maruz bırakılmaktadır.

Özetle; toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamadığı halde; sendika üyesi olan ve fakat yüzde 2 barajının altında bulunan sendikalara üye olanlar diğerlerinden 1/3 oranında düşük ödeme alacaklardır.

Bu durum, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle "toplu sözleşme ikramiyesi ödemesinde" eşitsizlik yaratması suretiyle çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, düzenlemede Anayasaya, uluslararası sözleşme ve antlaşmalara, dolayısıyla hukuka uygunluk bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır.

Söz konusu düzenlemelerin en az %2’den fazla sendika üyesi kaydetmiş olmak koşulunu getirmekle; sendikalar arasında ayrıma yol açılmasını, sendikal özgürlüğe anayasal dayanaktan yoksun, ölçüsüz bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek, kapanmalarına sebep olacak nitelik taşıdığı gibi bundan sonra Türkiye'de tek bir kamu görevlileri sendikası kurulamayacaktır.

Kanunun getirdiği  "toplu sözleşme ikramiyesi", sendika üyeleri ile üye olmayanlar arasındaki yegâne fark olup, toplu sözleşme hükümlerinden yararlanma noktasında hiçbir sendikaya üye olmayan kamu görevlisi ile herhangi bir sendikaya üye olan kamu görevlisi arasında hiçbir fark yoktur. Toplu sözleşme ikramiyesinin, sendikalı kamu görevlilerine hangi ad altında olursa olsun farklı oranda verilmesi mümkün değildir. Böylesi bir farkın söz konusu olabilmesi için Toplu Sözleşme İkramiyesinin Anayasal ilke ve esaslar çerçevesinde ve kanunla yeniden tanımlaması zorunludur.

İşte Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile bu Anayasaya tepeden tırnağa sakat anlayış ortadan kaldırılmıştır. Anayasa Mahkemesi iptal kararı ile sendika kurma hürriyetini, kamu çalışanlarının istedikleri kamu görevlileri sendikalarına üye olma hakkını korumuştur. Sözde yüzde iki barajının altında olan sendikalara üye olanların salt yüzde iki barajının altında kalmaları nedeniyle farklı ekonomik ve sosyal haklara sahip kılınmalarının, ayrımcılığın, dayatmacılığın önüne geçilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 51. Maddesinde "Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz." düzenlemesi çerçevesinde yandaş sendikaların ayakta alkışladıkları yüzde 2 barajı ortadan kaldırılmıştır.

İptal edilen düzenleme ile toplu sözleşme ikramiyesinin sadece yüzde ikiden fazla üyeye sahip sendikalara ödenmesi yolu ile kamu görevlilerinin bu sendikalara üye olmaya zorlanmalarının önüne geçilmiş; çalışanların diledikleri sendikayı seçebilmeleri ve yeni sendikaların kurulabilmesi hakkı korunmuştur. Dolayısı ile Anayasanın eşitlik ilkesi korunmuştur. Çalışanların sendikaya üye olma ve üyelikten ayrılma hakkı korunmuştur.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile üye oldukları sendikaya bakılmaksızın kamu görevlilerine 250 gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpımı tutarında (190 TL) toplu sözleşme desteği ödenecektir.

Öte yandan, Anayasanın 128. Maddesinde Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği, ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin saklı olduğu düzenlenmiştir.

4688 sayılı Kanunun 28. ve 32. maddelerine dayanılarak imzalanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin yürürlüğü süresince Sözleşmenin 23. Maddesi uyarınca sendika üyesi olan tüm kamu görevlilerine herhangi bir ayrım yapılmaksızın “2119 Gösterge Rakamının Memur Aylık Katsayısıyla Çarpımı Sonucu Bulunacak Tutarda” toplu sözleşme ikramiyesi ödenmesi zorunlu olup; 2022 Ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin geçerlilik tarihi olan 31.12.2023 tarihine kadar da bu şekilde uygulama yapılması zaruridir.

Nitekim 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin GEÇİCİ 42. MADDESİNDE “Ek 4. maddenin ikinci fıkrasına göre ödenecek toplu sözleşme ikramiyesi Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin yürürlük süresince 2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödenir.” düzenlemesine yer verilmiş olup, bu düzenleme de Anayasa Mahkemesinin anılan kararı ile iptal edilmiş olup, 2022-2023 yıllarına ilişkin olarak ödemenin bu çerçevede yapılması gerekmektedir.

Dolayısı ile Anayasa Mahkemesi kararı sonucunda 2022-2023 yıllarını kapsayan toplu sözleşmenin geçerlilik süresi boyunca ödenen toplu sözleşme ikramiyesi kamu zararı ya da zimmet olarak çıkartılmayacak ve geri alınmayacaktır.

Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2024 ve 2025 Yıllarını Kapsayan 7. Dönem Toplu Sözleşme’de ise toplu sözleşme ikramiyesinin miktarına ilişkin herhangi bir düzenleme yer almamaktadır.

Dolayısı ile 2024 yılından itibaren 375 sayılı KHK’nun Ek 4. Maddesi gereğince çalışanlara toplu sözleşme desteği adı altında eşit olarak ödeme yapılacaktır.

375 sayılı KHK’nun Ek 4. Maddesinin güncel hali aşağıdadır:

Ek Madde 4- (Ek: 21/3/2006-5473/1 md.)  (Değişik:22/12/2022-7429/11 md.)

25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte 750 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda toplu sözleşme desteği yapılır.

(İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesinin 18/1/2024 Tarihli ve E: 2023/12, K: 2024/12 Sayılı Kararı ile.)  

Bu madde uyarınca yapılan ödemeler, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzer ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.

(İptal dördüncü fıkra: Anayasa Mahkemesinin 18/1/2024 Tarihli ve E: 2023/12, K: 2024/12 Sayılı Kararı ile.)  

 

İptal kararı öncesinde yüzde iki barajı üzerinde olan sendikalara üye olanlar yönünden; kararla aylık 348 TL hak kayıpları söz konusudur. Bu kapsamdakiler 190 TL ödeme alacaklardır.

İptal kararı öncesinde yüzde iki barajı altında olan sendikalara üye olanlar yönünden; bu kapsamdakiler 190 TL ödeme alacak olup, Anayasa Mahkemesi kararı öncesine ilişkin olarak Anayasanın 128. Maddesi gereğince 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin yürürlüğü süresince 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yine iptal edilen GEÇİCİ 42. MADDESİ çerçevesinde 31.12.2023 tarihine kadar olan süreç için Sözleşmenin 23. Maddesi uyarınca sendika üyesi olan tüm kamu görevlilerine herhangi bir ayrım yapılmaksızın “2119 Gösterge Rakamının Memur Aylık Katsayısıyla Çarpımı Sonucu Bulunacak Tutarda” toplu sözleşme ikramiyesi ödemesi almaları gerekmektedir. Dolayısı ile Anayasa Mahkemesi kararları yayımı tarihinde yürürlüğe girmekle birlikte Anayasa Mahkemesince Anayasaya aykırı bulunan bir kanun hükmü çerçevesinde tesis edilen işlemlerin yasal dayanaktan yoksun kalmaları nedeniyle uygulanmaları mümkün olmadığından ve Anayasanın 128. Maddesi gereğince toplu sözleşme hükümleri saklı olduğundan Anayasa ve Toplu Sözleşme Hükmü gereğince hak kayıplarının tazmin edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

 

BÜRO-İŞ SENDİKASI

Sosyal Medyada Paylaş