2023 Bütçesini ve Enflasyon Oranlarını
Protesto Ettik.
Basın açıklamamıza Eğitim-İş Genel
Başkanı Sn. Kadem ÖZBAY ve yönetim kurulu üyeleri, Genel Sağlık-İş Genel
Başkanı Sn. Dr. Derya UĞUR ve yönetim kurulu üyeleri, Konfederasyonumuz
bir önceki dönem Genel Örgütlenme Sekreteri Sn. Hasan KÜTÜK katılarak destek
vermişlerdir.
Sendikamız adına Genel Başkanımız Alay
HAMZAÇEBİ’nin yaptığı basın açıklamamızın tam metni:
Basın açıklamasının video kaydı için
tıklayınız.
https://www.youtube.com/watch?v=eOl7YiaPhmI
BASIN
AÇIKLAMASI
04
Kasım 2022-ANKARA
Bugün AKP hükümetinin
TBMM’ne sevk etmiş olduğu ve halen komisyonda görüşülen 2023 bütçesi ile yüksek
enflasyon karşısında emekçilerin satın alma gücünün devamlı azalması hakkında
sendikamızın görüşlerini kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Öncelikle İzmirli
yurttaşlarımıza geçirmiş oldukları deprem dolayısıyla geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Umarız kimsenin burnu kanamamıştır, maddi
zarara uğramamıştır.
Bilindiği üzere;
2022 yılı bütçe
büyüklüğü, 1 trilyon 750 milyar lira idi.
Bu bütçede personel
giderleri için toplam 493,9 milyar TL ayrılmıştı. Personel giderlerinin bütçeye
oranı ise % 28,22’ye isabet etmekteydi.
Şimdi gelelim 2023
bütçesine;
2023 yılının bütçe
büyüklüğü ise 4 trilyon 469 milyar lira. Bunun içerisinde personel giderleri
için toplam 1 trilyon 102 milyar lira ayrılmış bulunmakta. 2023 bütçesinde personel giderinin bütçeye
oranı ise % 24,65.
Personel
sayısının artmasına rağmen 2023 bütçesinde personel gideri bir önceki yıla
göre % 3,57 azaltılmış bulunmaktadır.
2023
bütçesinde kamu çalışanlarını ilgilendiren kalemlerden birisi de Lojman
satışları.
Hükümet bir yandan yazlık
ve kışlık saraylar yaparken önümüzdeki yıl 570 milyonluk lojman satışı yapacak.
Özellikle büyükşehirlerde barınma sorunu yaşayan memurun lojmanlarının
satılması memuru daha da zor durumda bırakacaktır. Hükümet bir yandan sosyal konut projesi
açıklarken, diğer yandan lojmanların satılacak olması tutarsızlığı ifade
etmektedir. Bir memurun aldığı maaş kadar hem kira ödemesi, hem de konut
kredisini aynı anda ödemesi mümkün değildir.
2023 bütçesinde dikkat
çeken bir başka kalem ise faiz giderleri.
Faiz lobisine bir yılda ödenecek 566 milyar TL faiz gideri
var. Bu faizin külfeti de dar gelirli ve emekçilerin sırtına yüklenecek. Parası
olana kur garantisi veriliyor, çalışana geçim garantisi verilmiyor.
2023 bütçe kalemlerine
baktığımızda aslan payını yine sermayenin, rantiyenin, faiz lobisinin aldığını,
yandaş için hazırlanmış Klasik bir AKP bütçesi olduğunu görüyoruz. Hükümet
önceki yıllarda olduğu gibi 2023 bütçesinde de memura ve çalışana refah değil
sefalet yaşatacaktır.
Yüksek enflasyon
karşısında gıda, ulaşım, barınma, beslenme giderleri sürekli artarken memurun
satın alma gücü 2023 yılında da azalmaya devam edecektir.
Enflasyon rakamları dün
açıklandı. TÜİK’e göre aylık 3,54 yıllık 85.51, ENAG’a göre ise aylık %7.18 , yıllık %185.34.
Burada bir hususa
dikkatinizi çekmek istiyoruz. ENAG hep TÜİK’den önce enflasyon rakamlarını
açıklıyor. Açıklanan bu rakamlar genelde ortalama olarak TÜİK’in iki katı.
Hükümet yetkilileri ve yandaş siyasiler ENAG’ın rakamlarına itiraz ediyor. İlk önce
açıklayan ENAG, nereden bilsin TÜİK’in açıklayacağı rakamları.? Buradan ENAG’ın
enflasyon rakamlarının doğru olduğunu anlıyoruz. Zaten pazarda markette
yaşadığımız gerçek enflasyon da bu. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in
açıkladığı rakamların hem çarşı pazar ile hem de ENAG ile uyumlu olduğunu
görülmektedir.
Memur ve emekli
maaşlarına Temmuz’da yüzde 7 artış yapılırken Temmuz –Ekim döneminde TÜFE 10,85
oldu. Daha şimdiden fark yüzde 3,85 oldu. Tencerede boş Pazar arabaları da boş.
TÜİK’in bu aylık görevi bitti. Emek hariç her şeye zam geldi. Anlaşılan TÜİK,
Enflasyonu emeğe göre hesaplıyor.
Bir başka açıklanan
rakamda var Yurt İçi Üretici Fiyat endeksi. Kısaca (Yi-ÜFE) diyoruz.
Yi-ÜFE çok önemli. Çünkü
yeniden değerleme oranının hesaplanmasında kullanılıyor. Bu oran Ekim ayı
itibariyle yüzde 123 olarak kesinleşti. 1984
yılından bu yana açıklanan en yüksek oran. Yılbaşından sonra pasaport,
ehliyet, kimlik kartı, tapu ve mahkeme harçları, MTV gibi bir çok harç ve
vergiler ile cezaları etkileyecek. Eğer Cumhurbaşkanı azaltma yetkisini
kullanmazsa bu saydığımız vergi ve harçlar yüzde 123 artarak
son 39 yılın tarihi rekorunu kırmış olacak.
Sn. Maliye Bakanı tersten
bakmak lazım diyor.
Tersten bakalım. Babalar
gibi kağıt fabrikalarını sattılar şimdi A4 kağıdının 5 lik paket fiyatı 500 TL olmuş.
Kendi kendine yeten bir
ülkemizin Tarımını hayvancılığını
bitirdiler.
2 Kilo Yoğurt
38,5 TL
1 Kilo Taze Kaşar 110 TL,
1 Kilo Tereyağ 150
1 Kilo Çay 80 TL
1 Kilo Pirinç 25-30 arası
1 Kilo Kuru Fasulye 31
1 Kilo Kırmızı Mercimek
25
1 Kilo Zeytin 50
1 Kilo Süt 15.5
30 lu çocuk bezi 200 lira
Önce 3 çocuk yapın
dediler. Şimdi 5’e çıkardılar. Konfederasyonumuz Birleşik kamu-İş’e göre Açlık
sınırının 8.223, Yoksulluk sınırının 24.515 TL
ise olduğu bu pahalılıkta şimdi gel de çocuk yap ve bak. Çocuk bakmakta
eskilerde kaldı.
Sabahın saat 7’sinde bu
sabah şahit olduğum bir olayı sizlere aktarmak istiyorum.
25 yaşlarında bir genç
işe giderken büfeden tanesi 4,20 liradan
iki adet 60 gramlık kek aldı. Toplam 8 ,40-TL yi kredi kartıyla ödedi.
Eskiye rağbet olsa bit
pazarına nur yağar diyorlardı. Şimdi AKP hükümeti sayesinde bit pazarlarına nur
yağıyor. Hemen yanı başımızda Sıhhıye pazarı yanında alternatif ikinci el pazarı kuruluyor. Ve
genelde akşamları yoğun oluyor. İnsanlar karanlıkta çekinerek gidiyor.
Eskiden para vardı,
değeri vardı. Şimdi Keki, ekmeği kredi kartıyla alıyoruz.
Buradan Sn. Maliye
Bakanına sesleniyoruz.
Bizde kamu çalışanları
olarak maaşlarımızı TÜFE’ye göre değil tersten Yi-ÜFE’ye göre ödeyin diyoruz.
Devlet alacağını gerçek enflasyona göre alıyor bizlere uydurulmuş enflasyona
göre hem de altı ay sonra veriyor.
2023 bütçesi ile
enflasyon rakamlarını birlikte değerlendirdiğimizde Buradan şunu anlamaktayız.
Cumhuriyet döneminden kalma milli fabrikaları satan, kapatan hükümet Türkiye’de
üretimi bitirerek ülkeyi dışa bağımlı hale getirmiştir. Yüksek bedelli kamu
ihaleleri ile yandaşlara akıtılan milyarlarca dolarlar ile hazinenin kasası
boşaltılmıştır. Katma değerli ürün üretecek politikalar geliştiremeyen, milli
geliri artıramayan hükümet, gözünü yoksulluk sınırının altında ücret alan
memurun maaşına dikmiştir.
Belli başlı taleplerimizi
sizlerin aracılığıyla gündeme getirmek istiyoruz.
Elektrik,
doğalgaz, köprüler, tüneller, otoyollar, eğitim ve hastaneler kamulaştırılmalı.
Liyakatın,
aklın ve bilimin esas alındığı planlı üretim ekonomisine geçilmeli, milli
tarım, sanayi ve enerji politikaları oluşturulmalı.
En düşük
memur maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, enflasyon farkları aylık
ödenmelidir.
Düşük ücretliler için
vergi dilimi matrahı artırılarak oran % 10’da sabitlensin.
Memur ve emeklisinin maaş
zammı Yi-ÜFE’ye göre ödenmeli.
3600 Ek Gösterge başta
kamuda görev yapan şefler olmak üzere
bütün yüksek okul mezunlarına verilmeli. Ortaöğretim mezunlarının da ek
göstergesi 2200 yapılmalı.
Ek ödemeler emekli
aylığına sayılsın.
Tüm sözleşmeli çalışanlara kadro verilmeli,
EYT yasası bir an önce
çıkarılsın.
Yardımcı
Hizmetler sınıfı kaldırılarak içerisinde bulunan meslek branşları Teknik
Hizmetler Sınıfına, diğerleri de Genel İdare Hizmetleri sınıfına geçirilerek
Ek- Göstergeden faydalandırılmalıdır.
Büyükşehirlerde
görev yapanlara büyükşehir farkı verilmeli, kira yardımı yapılmalıdır.
Kamu çalışanları için
lojman ve kreş yapılsın, lojmanı olmayanlara özellikle büyükşehirde yaşayanlara
kira yardımı yapılsın.
Memurda;
Para YOGG !
Ev YOGG !
Araba YOGG !
Yandaşa Var, Memura YOGG
!
Hükümette;
Laf Çok, İcraat YOGG !
Boş Vaatlere Karnımız
TOGGG!
Yandaş ve sermaye odaklı
bu bütçeyi ve TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon rakamlarını protesto ediyoruz.
Bir arabamız vardı. O da Pazar arabası. Onu da artık dolduramıyoruz. Korkarız
yarın bu arabalara da vergi alacaklar.
Pazar arabalarımızı şimdiden satılığa çıkardık.
Kamuoyunun bilgisine
sunarız.
Merkez Yönetim Kurulu