Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş öncülüğünde
bağlı sendikalarımız ile birlikte insanca yaşam taleplerimizi bütün kamuoyuna
ve hükümete duyurmak için 22.06.2023 Perşembe günü Saat: 12.30’da Ankara Ulus
Atatürk Anıtı önünde basın açıklaması yaptık.
Konfederasyonumuz Genel Başkanı Sn. Mehmet YEŞİLDAĞ’IN üyelerimiz adına yaptığı
basın açıklamasının tamamı şu şekildedir.
"KAMU EMEKÇİSİNİ İNSANİ KOŞULLARDA YAŞATMAYA YETECEK ÜCRET ZAMMI
BELLİDİR .
Kamu emekçisinin maaş zamlarının belirlenmesine sayılı günler kala
milyonlarca emekçi belirlenecek zam oranını beklemektedir.
Son toplu görüşmelerde sarı sendikaların razı olduğu “buçukluk” zamlar,
yanlış ekonomi politikaları sonucu içine düştüğümüz ağır enflasyon ortamı
nedeniyle alım gücü günden güne eriyen, ay sonunu getiremeyen kamu emekçileri,
maaşlarında insanca yaşamalarını mümkün kılacak bir oranda artış beklemektedir.
Bilindiği üzere;
Ocak 2023 döneminde memur zammı enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammı,
yüzde 8 olarak belirlenmişti. Temmuz 2023 döneminde ise toplu sözleşme zammı
yüzde 6’da kalmıştı. Yani yüzde 8'in üzerindeki 6 aylık enflasyon oranına yeni
yüzde 6'lık toplu sözleşme zammı eklenerek 6 aylık memur zammı belirlenecektir.
Bu rakamlara refah payı dahil değildir. Rakamlarla ve gerçeklerle oynayan TÜİK
Haziran ayı enflasyon açıklamasından sonra kamu emekçilerinin zam tutarları
netleşecektir.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden önce can havliyle
verdiği “en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı” vaadi hala kulaklardadır.
Dolayısıyla gelinen noktada, kamu emekçisine verilen tüm sözlerin bugün ki
koşullar göz önüne alınarak yerine getirilmelidir.
Kamu emekçisinin haklarının savunucusu olan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu
olarak altını çiziyoruz:
·
Konfederasyonumuzun AR-GE birimi tarafından yapılan güncel araştırmalar, 4
kişilik bir aile için yoksulluk sınırının 32 bin liraya dayandığını ortaya
koymaktadır. İşsizlik oranını geri çekmeye yönelik kamusal adımlar atmayıp
hanede çalışan insan sayısının düşmesine neden olan iktidar, tam da bu nedenle
en düşük memur maaşını en az yoksulluk sınırı olan 32 bin lira olarak belirlemelidir.
Memur maaşı, yoksulluk sınırının altında kalmamalı devlette çalışan
emekçiler derin yoksulluğun pençelerine itilmemelidir.
·
Enflasyon oranı, ülkede çalışan nüfusun ücret zammından, kira artış
oranlarına kadar birçok hayati konunun belirleyenidir.
Bu yüzden enflasyon ölçme işi TÜİK’in yaptığı gibi hayali marketlerden
alınan fiyatlarla, seçim zamanı bedava dağıtılan doğalgazı seçim sonrasında
emekçiye ödettiren arka kapı oyunlarıyla, hangi ürünlerin yer aldığı mahkeme
kararına rağmen açıklanmayan bir garip alışveriş sepetiyle belirlenemez. Geçim
derdi de, yoksulluk da bu kadar ciddiyetsiz biçimde görmezden gelinemez.
Enflasyon ölçme işlemleri aylık olarak, bilimsel yöntemlerle ve şüpheye yer
bırakmayacak şekilde şeffaf olarak yapılmalıdır. Belirlenen bu gerçek enflasyon
oranları, yine aylık olarak kamu emekçilerinin ücretine yansıtılmalı,
“Halkımızı enflasyona ezdirmiyoruz” tekerlemesi bir kez olsun ete kemiğe
büründürülmelidir.
·
Kamudaki çalışma yaşamında memur-işçi arasında gelir adaletsizliği oluşturulmuştur.
İşyeri hiyerarşisine, çalışma barışına ve akla aykırı biçimde çoğu memur,
işyerindeki işçi arkadaşından daha düşük ücret alır hale gelmiştir.
Hastanedeki temizlik personelinden daha az ücret alan memur, okulundaki
aşçıdan daha az ücret alan öğretmen gibi sayısız örnekle ortaya koyulabilecek
bu ucube tablo, işyerlerindeki çalışma barışını da baltalamaktadır.
Burada soru, kamuda çalışan işçi kardeşimizin neden o ücreti aldığı değil,
memur sıfatıyla emek verenlerin neden alamadığıdır. Kamudaki işçi de memur da
insani şartlarda yaşayabileceği ücretlere derhal kavuşturulmalı, kamudaki
çalışma yaşamındaki ücret dağılımı adil bir şekilde dengelenmelidir.
Kimsenin şüphesi olmasın ki Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, seçim zamanı
verilen vaatlerin de, kamu emekçilerinin geçim sıkıntısı başta olmak üzere acil
çözüm bekleyen sorunlarının da takipçisidir. Kamu emekçisinin sırtında her gün
biraz daha ağırlaşan bu yükün altında ezilmemesi ve fedakârca verdiği emeklerin
tam karşılığını alabilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğimizin altını
çiziyoruz."