Adli Yıl Açılışında Ankara Adliyesi Önünde Yargı Çalışanlarının Sorun ve Taleplerini Gündeme Getirdik.

Türkiye korsanlar ülkesi oldu.

Büro-İş Sendikası olarak; Adli yıl açılışı dolayısıyla yargı çalışanlarının sorun ve taleplerini gündeme getirmek üzere Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptık.

Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikaların yönetici ve üyelerinin de destek verdiği basın açıklamasını Sendikamız adına Genel Başkanınız Alay HAMZAÇEBİ yaptı.

 Basın açıklamamızın metni:

 

BASIN AÇIKLAMASI

02 Eylül 2024 ANKARA



Bugün 2 Eylül, Adli Yılın Başlangıcı. Öncelikle yargının tarafsızlığının ve bağımsızlığının sağlanarak, yasa önünde eşitliğin gözetildiği, hakkın hak sahibine teslim edilerek hukuk güvenliğinin tam anlamıyla tesis edildiği yeni bir adli yıl geçirmek dileğiyle yeni adli yılın  ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını  dileriz.

Her yıl düzenli olarak bugünün önemine istinaden Türkiye’nin dört bir yanında etkinlikler yapılmakta, yetkililer tarafından hukukun üstünlüğüne, adalete, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına ilişkin kulağa hoş gelen mesajlar verilmekte. Oysa durum çok farklı,

Türkiye adeta bir korsanlar ülkesi oldu. 

Çoğunluğa güvenip sermayenin ve emperyalist sistemin istediği torba ve korsan kanun teklifleri ile  talan ve baskıcı rejim yasaları çıkarılmakta,  Anayasa Mahkemesi kararları tanınmamakta, asılsız iddialar ile basın mensupları ve kişiler hakkında soruşturmalar, davalar açılmakta, baskı altına alınmakta ve tutuklanmakta, sendikal örgütlenme engellenerek yandaş ve yancı sendikacılık teşvik edilmekte, özgürlükler sınırlanmakta, doğa, çevre, milli servetler talan edilmekte, hayvanlar katledilmekte,

TÜİK’in uydurma enflasyon oranları, zam ve vergiler ile halk yoksullaştırılmakta, açlığa mahkum edilmekte, emekli ikramiyelerimiz ve maaşlarımız pula çevrilerek mezarda emeklilik teşvik edilmekte, liyakatsiz atamalar ile emekçilerin emeği, alın teri gasp edilmektedir.

Bu Adli Yıl Milat Olsun. Hak, Hukuk, Adalet yerini bulsun, Liyakat gelsin, emekçi emeğinin karşılığını alsın,

Yargı çalışanlarının sorunlarını çözecek muhatap Adalet Bakanının adli yıl mesajına baktığımızda yargı çalışanlarına başarılar dilediği ve iki kelime ile geçiştirdiğini görmekteyiz.

Ancak yılda bir gün olsa bile yargı emekçilerinin sorun ve taleplerine değinilmemekte, çözüm üretilmemekte adeta sağıra yatılmakta.

Adalet Bakanları değişiyor ancak yıllardır kronikleşen sorunları görmezden gelen zihniyet değişmiyor. Bizlerde Büro-İş Sendikası olarak her yıl ısrarla hatırlatmaya devam edeceğiz, haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz. 

Öncelikle bazı verileri sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in açıkladığı en son verilere göre Ağustos ayında AÇLIK SINIRI  20 BİN 958  liraya, YOKSULLUK SINIRI ise 64 BİN 157 liraya liraya yükselmiş.

12 aylık enflasyon ise % 100'ün üzerinde gerçekleşmiş, gıdadan, elektriğe, ulaşıma, akaryakıta, kiralara tepeden tırnağa her şeye zam gelmiş, TÜİK'in uydurma enflasyon oranları ile Toplu Sözleşmede ki mahsuplaşma hileleri ile kamu emekçileri yoksulluk sınırının altında bir ücretle çalıştırılarak sömürülmüştür.

İşte bu yoksulluk şartlarında eksik personel ve ağır iş yükü altında özveriyle görev yapan yargı emekçileri her yıl umutlarını adli yıl da tazelemiştir ancak bir türlü hak ettiği özlük haklarına kavuşamamıştır.

Adalet Bakanlığı en büyük adaletsizliği kendi personeline yapmaktadır.

Geçenlerde bir kanun teklifi komisyona getirilmeden, getirilse sendikaların, çalışanların, milletvekillerinin, kamuoyunun haberi olacaktı, olmasın diye TBMM'de vergi paketine gece yarısı Genel Kurulda vergi ile alakası olmayan korsan bir madde eklenerek Hakim ve Savcılara tazminat verildi. Daha çok verilsin kimsenin maaşında, gelirinde gözümüz yok.

Buradan Adalet Bakanına sesleniyoruz. Adalet Bakanlığı hakim ve savcıdan ibaret midir.? Adalet Bakanlığının diğer çalışanları üvey evlat mıdır?

Çalışma arkadaşlarına adil davranmayan başkalarına davranır mı; Adalet (iniz ) bu mu? 2008 yılından itibaren elimizden alınan havuz paralarımız, ikramiyelerimiz başta olmak üzere birçok kazanılmış haklarımızı neden geri vermediniz, bu torba yasaya neden eklemediniz.? Şimdiye kadar 9 Yargı Paketi yaptınız. Bizleri hep unuttunuz!

Hâkim ve savcıdan ibaret sayılan yargı teşkilatında emekçi olmak zordur. Duvarlarında Adalet yazan binaların ardında haksızlık var, yoksulluk var, mobbing var, stres var, baskı var.

Buradan Adalet Bakanına ve hükümete seslenerek tekrar ediyoruz.

Bugün ki ADLİ YIL BİR MİLAT OLSUN.

-Kamu çalışanlara refah payı içerecek şekilde insan onuruna yaraşır ücret ödensin,

-Vergi oranı yüzde 10 olarak sabitlensin,

-Ek ödeme, seyyanen zam ve tazminat benzeri ödemeler emekli keseneğine sayılsın,

 -3600 ek gösterge ayrımsız tüm kamu emekçilerine verilsin,

·Yargı emekçilerine Hâkim ve Savcılarda olduğu gibi brüt maaşlarının %10’u tutarında yargı ödeneği verilsin,

·Adalet Hizmetleri tazminatı artırılarak merkez teşkilatı dahil edilerek tüm yargı çalışanlarına verilsin,

·Yargı çalışanlarına fiili hizmet zammı verilsin.

·Adalet çalışanlarına döner sermaye gelirlerinden pay verilsin,

-Adalet çalışanları 2802 sayılı Hâkim ve Savcılar Kanununa göre değil 4483 sayılı Memur Suçları kanununa göre yargılansın,

-Veznelerde görev yapan personele kasa tazminatı ödensin,

-Yargı çalışanlarının fazla mesai ücretleri günümüz şartlarına göre artırılarak tam ve zamanında merkez ve taşra teşkilatı dahil herkese ödensin,

-Yargı çalışanlarının kaldırılan “Havuz Paraları” kaynakları zenginleştirilerek geri verilsin,

-Adli Yıl açılış ayında tüm yargı çalışanlarına 1 maaş tutarında ikramiye ödensin,

- Adli yıl açılış toplantılarında memur sendika temsilcilerine söz hakkı verilsin,

-Tayin ve nakillerde komisyonlarda sendika temsilcileri de bulundurulsun,

-Nöbet görevi verilen Yargı Çalışanlarının, nöbet ücreti ve izinlerinde komisyonlar arasındaki uygulama farklılıkları giderilsin,

-Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan personel, Genel İdari Hizmetler Sınıfına, içerisinde teknik kadroda görev yapanlar Teknik Hizmetler Sınıfına geçirilsin,

-Bakanlık birimlerinde, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı vs. kadrolara hâkim ve savcı sınıfından olmayan personelin de atanabilmelerine imkân sağlansın,

-Adalet Vakfı Yönetimine, Hâkim ve Savcı sınıfını dışında, memurların da vakıf yönetiminde temsil edilsin,

-Zabıt Kâtibi kadrosunda görev yapanlar için “Uzman Kâtip” unvanı oluşturulsun,

-Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarında sözlü sınav şartı kaldırılsın,

-Personel alımına hız verilerek; iş yüküne uygun olarak çalışan sayısı artırılsın,

-Büyükşehirlerde görev yapanlara büyükşehir farkı verilsin,

-Kira desteği sağlansın,

-Yemek hizmeti ücretsiz olsun,  dışarıda yoklama, icra, keşif gibi görev yapan memurlara da yemek bedeli nakden ödensin,

-Banka promosyonları günün ekonomik şartlarına göre revize edilsin,

-Lojman ve kreş sorunları bir an önce çözüme kavuşturulsun,

-Ulaşım ödeneği, tüm adliye çalışanlarına ödensin,

-Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüklerinde çalışan personelin sorunları çözülsün,

-Sosyal tesislerden ve lojmanlardan tüm çalışanlar eşit şekilde faydalandırılsın,

-Yargı çalışanlarının gerek adliye içinde gerekse adliye dışında can güvenliği sağlansın,

-Çalışma koşulları düzeltilsin,

-Mobbinge karşı çalışanları koruyan uygulamalar hayata geçirilsin,

-Disiplin affı çıkarılsın,

-Yeşil pasaport bütün memurlara verilsin,

Sayısal olarak Türkiye'nin 3. büyük memur Konfederasyonu olan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı Büro-İş Sendikası olarak; kamu çalışanları sizlere sesleniyoruz.

Hepimizi açlığa, yoksulluğa sefalete mahkûm eden, kazanılmış haklarımızın elinden alınmasına sessiz kalan, sizlerin sırtından yüzbinlerce lira maaş alıp lüks içinde yaşayan bu yandaş ve yancı sendikalardan desteğinizi çekin artık.

Alternatif var.

Gelin hep beraber mücadele edelim, kayıplarımızı telafi edelim, üzerine milli gelirden payımızı, refahtan hakkımızı alalım.

Biz yetki istiyoruz. Bizlere güç verin.

Sosyal Medyada Paylaş