Büro-İş Sendikası olarak yargı çalışanlarının
sorun ve taleplerini gündeme getirmek için yeni adli yılın açıldığı gün 1 Eylül’de
Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak hükümetin yargı çalışanlarına
yönelik politikalarını keserle odun yontarak protesto ettik.
Basın açıklamamıza Tüm-Yerel-Sen Genel Başkanı Sn. Arap Mucur, Genel
Sağlık-İş Genel Hukuk ve TİS Sekreteri Sn. Yalçın ÇİFTÇİ,
Eğitim-İş Üyesi Sn. Nurettin Şahin katılarak destek vermişlerdir.
Sendikamız adına Genel Başkanımız Alay HAMZAÇEBİ’nin yaptığı basın
açıklamamızın video kaydı için tıklayınız.
https://www.youtube.com/watch?v=PbtE6lkoic4
BASIN
AÇIKLAMASI
01.09.2022
- ANKARA
Değerli Basın Emekçileri,
Her yıl yirmi temmuzda başlayıp otuz bir ağustosta sona eren Adli tatil sonrası Eylül ayının ilk iş günü
olarak kabul edilen adli Yıl Açılışı bugün Türkiye’nin değişik illerinde
çeşitli platformlarda yargı camiasının diğer paydaşları avukatlar, hâkim ve
savcılar tarafından kutlanmaktadır.
Biz yargı emekçileri, yıllardır kronikleşen ve çözüm bekleyen sorunlarımız
altında sahipsizce kıvranırken bugünü şatafatlı salonlarda kutlayacak durumda değiliz. Alanlarda
taleplerimizi gündeme getirmeye çalışıyoruz.
Bugün eminiz ki her gelen
Adalet Bakanı gibi şimdiki bakan da kapalı mekanlarda adet yerini bulsun der
gibi her yıl olduğu gibi geleneksel seremoniler düzenlemekte, çalışanlara iyileştirme
yapacağını söyleyerek umut vermekte,
yarın ise unutmaktadırlar.
Adalet bakanlığı en büyük
adaletsizliği kendi personeline yapmaktadır.
Üç yıldır süren pandemi
döneminde onlarca yargı çalışanı salgından vefat etmiştir. Bu süre zarfında bile
özveriyle yine de görevini yapmışlardır. Cefada var olan yargı çalışanları sefada unutulmuştur. En son güncel örnek
vermek gerekirse bir çok iş kolunda iki yıllık yüksek okul mezunlarına bile 3600
Ek- Gösterge verilirken yargı çalışanları kapsam dışı bırakılmıştır.
Bir başka örnek vermek
gerekirse rekor banka Promosyon Sözleşmelerinin yapıldığı günlerde Adalet
Bakanlığınca bu sözleşme tutarlarının yarısı kadar bir paraya imza atmak ve
bunu da rekor diye lanse etmek yargı çalışanlarının aklıyla dalga
geçmektir.
Saygı Değer Basın
Emekçileri
TÜFE; TÜİK’e göre 79,60, ENAG’a göre %176.04
olarak açıklanıyor. Konfederasyonumuz
Birleşik Kamu-İş’e göre Açlık sınırı 7 bin 282-TL’yi, Yoksulluk Sınırı 21 bin
784 lirayı bulmuş. TÜİK’e göre Yurt İçi Üretici Fiyat
Endeksi Yİ- ÜFE’de %144,61 olarak açıklanıyor. Dikkat ederseniz TÜFE ile
Yİ-ÜFE arasındaki fark neredeyse bir kat.
Hem TÜFE’yi düşük
hesapla, hem de 6 ay sonra bu farkı çalışana öde, bizler için kabul edilebilir bir durum değildir. Çalışan
TÜFE rakamları ile sömürülüyor.
TÜİK’ e göre Ekonomimiz % 7,6 büyümüş. O
zaman nerede bizim payımız diye soruyoruz. Ocak ayında verdikleri % 2,5 Sosyal
Destek zammını bile hukuksuz olarak enflasyonun içinde eritip geri aldılar.
Yİ-ÜFE maliyetleri
ölçen endekstir. Maliyetlerin artması ilerleyen dönemlerde Tüketici Fiyat
Endeksi (TÜFE) ’nin artacağının işaretidir. Devlet, Vergi ve harç gibi
alacaklarını oranı yüksek olan Yİ-ÜFE’ye göre artırıyor, çalışanlara ise oranı
daha düşük TÜFE’ye göre maaş veriyor. Maaşını
peşin alan kamu çalışanlarının enflasyon farkları TÜFE’ye göre değil Yİ-ÜFE’ye
göre peşin ödenmelidir.
Zorunlu gıda ,temel
tüketim maddeleri, ısınma, aydınlatma, ulaşım barınma fiyatları almış başını
gitmiş. Bugün meskende kullanılan elektriğe ve doğalgaza daha yeni % 20 zam
yapıldı. Yargı çalışanları bu şartlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
Kıymetli Basın
Emekçileri;
Bir önceki yıl Adli Yıl
açılışında dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Adliyeler adalet duygusunun ikametgahıdır”. diyordu.
Bugün adalete olan güven yerlerde
sürünmektedir. Adamına göre yargı değil, herkese adil bir yargı
istiyoruz.
Hep yargı paketleri
açıklanıyor, reformlardan bahsediliyor. Gelinen noktada maalesef durum iç açıcı
değil. Yargı ve hukuk sistemimiz daha da geriye gitmekte yargıya güven daha da
azalmaktadır.
Adalet teşkilatını hakim
ve savcıdan ibaret görüp 150 bin yargı emekçisini yok saymak doğru değildir. Bugün
yemekhaneden, lojmanlardan, araçlardan, demirbaştan, arşivden sorumlu hâkim ve
savcılar bulunmaktadır. Hakim ve savcıların yeri kürsüdür. Bakanlığın bir çok
biriminin yönetimine de talibiz.
Bugün bir milat olsun. Yoksulluğun sefaletin
sömürünün kaynağı, yolsuzluklar araştırılsın. Cesur savcı ve hâkimleri göreve
davet ediyoruz. Büro-İş Sendikası olarak her zaman yanlarında olduğumuzun
bilinmesini isteriz.
Adalet Bakanlığından bu
kez Yargı Çalışanları için bir paket bekliyoruz.
Bu pakette olması gereken
taleplerimize gelince;
1-
3600 Ek-Gösterge yüksekokul mezunları
dahil bütün yargı çalışanlarına verilmeli. Orta öğretim mezunlarının ek
göstergeleri 2200 yapılmalı.
2-
657 sayılı DMK’da Adalet Hizmetleri Sınıfı
ihdas edilmeli,
3-
Adalet çalışanlarına döner sermaye
gelirlerinden pay verilmeli,
4-
Adalet çalışanları 2802 sayılı hakim ve
Savcılar Kanununa göre değil 4483 sayılı Memur Suçları kanununa göre
yargılanmalı,
5-
Mobbinge karşı çalışanları koruyan
uygulamaların hayata geçirilmeli,
6-
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği
Sınavlarında sözlü sınav şartı kaldırılmalı.
7-
Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının GİH’e
geçirilmeli,
8-
Tüm
sözleşmeli çalışanlara kadro verilmeli,
9-
Fazla mesai ücretlerinin günümüz şartlarına
göre artırılması, tam ve zamanında ödenmesi,
10-
Yol
paralarının tüm illerdeki çalışanlara ödenmeli,
11-
Lojmanlar, kreşler yetersiz. Lojman ve
kreş yapılsın. Mevcut lojmanların güneş
görmeyen, rutubetli, sağlıksız alt kat daireleri veya yağmur su geçiren üst
katları çalışanlara, ara katlar hâkim ve savcılara verilmektedir. Lojmanlarda
ayrımcılığa son verilmeli.
12-
Büyükşehirlerde görev yapanlara büyükşehir
farkı verilmeli, kira yardımı yapılmalıdır.
Yeni adli yılın
mobbingden, baskıdan, cezadan uzak; haktan, hukuktan, adaletten yana, güvenli,
huzur içinde, liyakatin esas alındığı,
çalışma barışının temin edildiği, yargı çalışanlarının emeğinin
karşılığını aldığı bir yıl olmasını diliyoruz.
Bizler
yargı çalışanları olarak hükümetin milli geliri, keser ile odun yontar gibi hep
kendi yandaşlarına yontarak aktarmasını keser ile odun yontarak protesto
ediyoruz. Adalet istiyoruz, hak, hukuk istiyoruz, milli gelirden pay, refahtan
hakkımızı istiyoruz.
.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.