Kendi aşağılık hedeflerine ulaşmak için tüm dünyayı kan gölüne çevirmekten, bütün Halklara kan gözyaşı döktürmekten, acılar çektirmekten çekinmeyen bir canavarla karşı karşıya insanlık. Bu canavarın adıdır Amerikan Emperyalizmi. Bu canavarın adıdır AB Emperyalizmi.
Nedir aşağılık hedefleri:
BOP veya GOP adını verdikleri bir projeyle, dünyayı bin ülkeli bir dünyaya dönüştürmek.
Halkların Emperyalizme karşı direniş ruhunu ortadan kaldırmak, özgürlük hayallerini sona erdirmek, yani Dünyayı kendileri açısından dikensiz bir gül bahçesine çevirmek.
Hayallerini kurdukları dünya budur emperyalistlerin. Boşuna denmiyor, bunlar insan soyunun en büyük düşmanıdır, diye. Emperyalistlerin bu aşağılık hedeflerine ulaşmak için ellerine bulaşan kanı okyanusların bütün suları bir araya gelse temizleyemezler. İnsanlığın başına musallat olan ABD ve AB Emperyalistlerini Halklar, tarihin çöplüğüne göndermedikleri sürece acılar dinmeyecek, kan, gözyaşı durmayacak.
ABD ve AB Emperyalistlerinin bin ülkeli bir dünya hedeflerine ulaşmak için ilk yaptıkları Halklar arasına kan davaları sokmak, yıllarca kardeşçe yaşayan halkları birbirine düşürmek ve sonrasında birbirine düşman devletçikler yaratmak. Yugoslavya’da, Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da ve en Suriye’de yaptılar bunu. Şimdi oralar paramparça, şimdi oralar kan gölü, şimdi oraların Halkları acıları, gözyaşını kaderi biliyor.
Sıra bizde.
ABD ve AB Emperyalistleri, bin Ülkeli bir Dünya hedefleri doğrultusunda, ülkemizi de en az üç parçaya bölmeyi hedefliyorlar. Bunun ortamını da hazırlıyorlar. Suriyeleştiriyorlar ülkemizi. Bu bölünme için gereklidir patlayan bombalar. İnsanların yurdun bir bölümünde evinden çıkamadığı, bir bölümünde evine giremediği bir durum yaratılmadan parçalanma gerçekleşmiyor.
Ve bin ülkeli bir dünya için, parçalanma, bölünme için olmazsa olmazdır, işbirlikçilerin bulunması, yaratılması. Yerli enstrümanlar olmadan, ABD ve AB Emperyalistleri hedeflerine ulaşamazlar. Emperyalistler hiç zorlanmazlar bu konuda. Emperyalistler girdikleri her yerde ruhlarını satacak, insanlığından gönüllüce sıyrılacak satılmışlar, işbirlikçiler bulur. Olmadı yaratır.
Üzerinde yaşadığımız topraklarda bu işbirlikçilerin adıdır AKP. Artık hiç kimsenin yadsıyamayacağı bir proje partisidir AKP. Emperyalizmin projelerine eşbaşkanlık yapmayı övünç kaynağı yapacak kadar insanlıklarından çıkmışlardır. Bu projeyle Suriyeleştiriyorlar ülkemizi, bombaları patlatıyorlar, insanlarımızı onar onar aramızdan alıyorlar. O yüzdendir ki patlayan her bombanın, dökülen her damla kanın sorumludur AKP.
PKK, YPG, PYD işbirlikçilerin diğer adıdır. Emperyalizmin kucağına oturan her kişi, her hareket, her parti bir kere insanlığını satmak, ruhunu teslim etmek durumundadır. Emperyalizmle yatağa giren, Emperyalizmin enstrümanı, kuklası olmak, Emperyalizm hangi parçayı isterse onu çalmak, ipini nereye çekerse oraya gitmek zorundadır. Bu işbirlikçilerde Emperyalizmin güdümüne girdiği andan itibaren onların parçasını çalıyorlar, nereye çekerlerse oraya gidiyorlar. Kardeşliği düşmanlığa çevirmek için üzerlerine ne düşüyorsa yapıyorlar. Katlediyorlar, bombalıyorlar, acılar çektiriyorlar. O yüzdendir ki patlayan her bombanın, dökülen her damla kanın sorumludur PKK, YPG, PYD.
İşbirlikçi bile denemez IŞİD’e. Bu ortaçağcılardan, sapıklardan, katillerden, insan, hayvan, doğa, tarih düşmanlarından derleşik güruh Emperyalizmin yarattığı bir Frankeştayn’dır. Ortadoğu Halklarının başına musallat edilen, Ortadoğu Halklarını parçalamak için Emperyalizmin piyasaya sürdüğü bir piyondur IŞİD. IŞİD senaryosunu kaleme alandır Emperyalizm. Para Kaynağıdır Suudiler, Katar Emirleri. Eğitmenleri Emperyalizmin casus örgütü CIA ajanlarıdır. Bütün bunlar için dekor gerekir. Maalesef bu dekorda, Antiemperyalist Kurtuluş Savaşımızla sınırlarını çizdiğimiz ülkemiz topraklarıdır. AKP bu sınırları ortadan kaldırmış, Ortaçağcı Örgüt IŞİD’e bütün yolları açmıştır, beslemiştir. Ne acıdır ki, Ulusal Kurtuluşlarına örnek ve destek olduğumuz Ortadoğu Halklarının, bağımsızlıklarını kaybetmeleri için Emperyalizmin taşeronluğuna soyunuyor, Emperyalizmin iktidara oturttuğu AKP. Yazık.
İşte bu taşınan silahlarla, bombalarla katlediliyor Halkımız. Bu topraklar; bu silahlarla, bu bombalarla Suriyeleştiriliyor Vatanımız.
İstanbul Havalimanında, bu bombalarla, bu silahlarla katledildi insanlar. Şimdilik 36 can hayatlarından oldular. Tırnak makasının bile sokulmadığı, metal olan her şeyin ortaya çıkarıldığı Havalimanına keleşler giriyor, canlı bombalar sokuluyor. Emperyalist terörü yaratanlar, Emperyalist Teröre enstrümanlık yapanlar, hamasi nutuklarla kınıyorlar bu katliamı. Ruhları olmadığı için sırıtıyor yapmacık tavırları. Üzüntü belirtisi yok suratlarında. Biz insansever, doğasever, hayvansever emekçiler gibi yanmıyorlar. Yanamazlar da zaten.
Ama bu böyle gitmeyecek. Gün gelecek devran dönecek ABD ve AB Emperyalistlerinden, işbirlikçilerinden bu acıların, bu katliamların hesabını soracağız.
Büro-İş Sendikası olarak hayatlarını kaybeden insanlarımızın ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileklerimizi iletiyoruz.
BÜRO-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZİ