1 Mayıs;
Emperyalist talana,
kapitalist düzene, yoksulluğa, işsizliğe, sömürüye karşı emekçilerin karşı
durduğu, direndiği ve mücadeleyi büyüttüğü günün adıdır.
Aradan geçen 138 yıl
sonunda, vahşi kapitalizmin esareti altında yaşam mücadelesi veren işçi sınıfına
karşı baskı, zulüm, sömürü düzeni olanca şiddetiyle devam etmektedir.
Türkiye’deki emekçiler de
bu baskı ve sömürü düzeninden, yönetimi elinde bulunduran sermayenin
güdümündeki siyasi iktidarın antidemokratik, baskıcı, sömürücü anlayışı
ile orantılı olarak, payını almaktadır.
Kapitalistler, emekçilerin
sınıf mücadelesinden uzak durmasını ve emekçiler ile sermaye
sınıfı arasındaki kavganın silikleşmesini sağlamak üzere her
türlü oyunu tezgâhlamaya devam etmektedirler.
Türkiye’de 1977 yılında 1
Mayıs gösterileri sırasında göstericilere yönelik gerçekleştirilen saldırı
sonucu yaşanan katliam nedeniyle emekçilerin, sendika ve sivil toplum
kuruluşlarının büyük önem atfettiği TAKSİM’de 1 Mayıs’ı kutlama talebi mevcut
siyasal iktidar tarafından her defasında çeşitli bahanelerle engellenmesi de bu
oyunun bir parçasıdır.
Güçlü emek
örgütlenmesinin önünü kesmek için yandaş ve yancı sendikacılık iktidar eliyle
teşvik edilmekte, bu sendikaların tekelleşmesi için tam bağımsız anti-emperyalist
emek örgütü sendikalara barajlar getirilmektedir.
Emekçiler TÜİK’in
uydurulmuş enflasyon oranları, vergiler, bütçeler, faizler v.s ile her geçen
gün yoksullaştırılıp açlığa mahkûm edilirken sermayenin gelirleri katlanarak
artmaya devam etmektedir.
Sendikal hak ve
özgürlüklerin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
Sosyal devlet
uygulamaları tüm mekanizmalarıyla hayata geçirilmelidir.
Emekçi düşmanı ve sermaye
yanlısı politikalardan vazgeçilmelidir.
Çalışma koşullarının
düzeltilmesi ve ücretlerin insanca yaşanabilecek seviyelere çıkarılması
gerekmektedir.
Zaman;
Hukukun ayaklar altına
alındığı, üretimin yok sayıldığı, emeğin kazanılmış haklarına yönelik
saldırıların, işsizliğin, yoksulluğun arttığı, sendikal hak ihlallerinin,
düşünce ve ifade özgürlüğünü yok etmeye yönelik girişimlerin arttığı bu dönemde;
bize dayatılan açlığı, yoksulluğu, sömürüyü, savaşı yenmek için, kendi
yaşamımızı ve geleceğimizi savunmak için, sermayeye, faşizme, ırkçılığa, baskı
ve zorbalığa, doğanın talan edilmesine ve çevre katliamına karşı birlik,
dayanışma ve mücadele bayrağını daha da yükseltme ve hukuka, laikliğe,
cumhuriyete sahip çıkma zamanıdır.
Emekten ve emekçiden yana
mücadele eden Büro-İş Sendikası olarak; bütün bu haksızlıklar yapılırken sömürüler
artarak devam ederken aynı kararlılıkla susmadan mücadele etmeye ve emekçinin güçlü
sesi, umudu olmaya devam edeceğiz.
1 Mayıs Birlik, Mücadele
ve Dayanışma Günümüz Kutlu Olsun!
Yaşasın 1 Mayıs!
Merkez Yönetim Kurulu