Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikalar olarak Gazze’deki
Katliamı Lanetliyor, Barış İstiyoruz!
İsrail-Filistin
savaşında tüm dünyanın önünde bir insanlık dramı yaşanmaktadır.
Sivillerin
hedef alındığı, masumların göz göre göre öldürüldüğü bu savaşta son olarak
İsrail’in Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi'ni bombalaması ve hastaların,
bebeklerin, evsizlerin oluşturduğu 500’den fazla insanı katletmesi, insanlık
tarihine kara bir leke olarak düşmüştür.
Bölgede
yaşananlar artık bir canlı yayın soykırımına dönüşmüş, ‘medeni’ dünyanın
liderlerinden gelen utangaç kınamalar ise dünyamızın ne kadar medeni
olamadığını bir kez daha göstermiştir.
İnsanlık
tarihinin en büyük soykırımına maruz kalan bir halkın devleti, şimdi kendisine
yaşatılan acıyı gölgede bırakacak bir vahşete girişmekte ve ne yazık ki gerçek
bir yaptırımla karşılaşmamaktadır.
Bu zalim, bu
riyakâr tabloda umut bellenip sarılacak tek şey ise halklardan yükselen savaş
ve soykırım karşıtı seslerdir.
Çapsız ve
eli kanlı liderlerin kapısını araladığı bu Barbarlık Çağı’nı kapatmak için tek
reçete, bu sesleri gürleştirmektir.
Hayatının
büyük bir bölümünü cephelerde geçirmiş büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün
yaklaşık bir asır önce söylediği “Yurtta barış, dünyada barış” sözüyle altını
çizdiği barış odaklı politika, bugün dünyanın en acil ihtiyacı haline
gelmiştir.
Her zaman
insan yaşamından, barıştan ve kardeşlikten yana olan Birleşik Kamu-İş olarak
haykırıyoruz:
Geçmiş savaş
suçlarını ve katliamları konu alan filmlere ödüller yağdıran, hatıralar
üzerinden gözyaşı döküp günah çıkartan medeni dünya, silkelenmeli ve gözünün
önünde canlı yayında gerçekleşen bu soykırıma karşı harekete geçmelidir.
Savaş, çoğu
zaman kazananı olmayan bir vahşettir. Ülke müdafaası söz konusu değilse her
savaş, insanlık suçudur. Sokakların bebek kanıyla yıkanmasını, yavrularının ölü
bedenlerine sarılan annelerin gökleri yırtan feryadını açıklayacak bir haklı
dava yoktur!
Bugün bu
tabloya sessiz kalan her bir dünya vatandaşı bilmelidir ki bugün Gazze’de
sadece Gazzeliler değil insanlık katledilmektedir. İnsanlığın bu barbarlığı
durdurmaktan, kalıcı ve adil bir barışı inşa etmekten başka bir çıkış yolu
yoktur.
Canlı acıyı
hissedebilen, insan ise başkasının acısını hissedebilendir. Tüm insanlığın
kendisini o savaşta katledilen masumların yerine koyması, onların acısını
hissetmesi ve bu duyguyla birlikte barış çığlığını nobran devlet liderlerinin
kulak tıkayamayacağı kadar yükseltmesi bir mecburiyettir.
Gazze’deki
alçakça katliamı kınıyor, kalıcı ve adil bir barış istiyoruz. Barış istiyoruz!