Kamu Konfederasyonları Platformu ve
bağımsız sendikalarla birlikte tüm yurtta ortak iş bırakma eylemi ve basın
açıklamaları gerçekleştirdik.
Konfederasyon ve Sendika Genel
Merkezleri olarak iş bırakma eylemine istinaden taleplerimizi sıralamak üzere
Ulus Atatürk Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirdik.
Basın açıklamasını Konfederasyonlar ve
sendikalar adına Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Sn. Mehmet
Balık okudu.
Yapılan basın açıklamasında;
"
Basına ve Kamuoyuna
Hepinizin bildiği gibi asgari ücret geçtiğimiz günlerde 8500 TL olarak
açıklanmıştır. Ülkenin bu ekonomik şartlarında asgari ücretin alım gücü
açısından yüksek olmadığını hepimiz bilmekteyiz.
Asgari ücrete yapılan artış sonrası
ortalama memur maaşlarına baktığımızda, asgari ücret ile memur maaşlarının
neredeyse eşitlendiğini görmekteyiz.
2010 yılında asgari ücret 576 TL iken,
ortalama memur maaşı asgari ücretin 3 katıydı. Günümüzde ise yeni açıklanan
asgari ücret ile ortalama memur maaşları eşit seviyeye gelmiş, emeklilerin
ücretleri ise asgari ücretin dahi altında kalmıştır.
2002 yılında en düşük emekli aylığı
asgari ücretin 53 Türk lirası üzerindeyken, yapılan son zamlarla birlikte
asgari ücret en düşük emekli aylığının 3 bin Türk lirası üzerine çıkmıştır.
Sorun asgari ücretin çok artırılması
değil, kamu çalışanları ve emeklilerinin ücretlerinin komik ve acınacak
artışlara maruz kalmasıdır.
Cumhurbaşkanı’nın önce yüzde 25 olarak
açıkladığı sonra danışıklı bir şekilde yandaş sendikanın talebiymiş gibi
önceden belirlenmiş yüzde 30 oranı bahşiş dağıtır gibi kamu çalışanlarına müjde
olarak sunulmuştur.
Yandaş sendikalar her ne kadar ülke
şartlarını ve ekonomik krizi görmezden gelip her toplu sözleşme döneminde kamu
çalışanlarını masada sattığı gibi bugün yine kuruluş amaçlarına göre hareket
ederek verilen bu bahşişi ayakta alkışlamıştır.
Kamu çalışanları ve emekliler olarak;
ülke şartlarına ve ekonomik krize bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını
kabul etmiyoruz.
Kamu çalışanlarının görüşleri ve
talepleri dinlenmeden kapalı kapılar ardında verilen bahşişleri kabul
etmiyoruz.
Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin
maaşları olağanüstü dönemden geçtiğimiz bu süreçteki artış
oranları açılan yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları
tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden belirlenmelidir.
Kamu Konfederasyonları platformu olarak;
kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı olan 26 bin 124 liraya
yükseltilerek enflasyon oranının da her ay seyyanen maaşlara
yansıtılmasını talep ediyoruz.
Kamu emekçileri düşük emekli maaşlarına
mahkûm edilmekte, emekli olmamıza rağmen ölene kadar çalışmak zorunda
bırakılmaktayız. Bu şartlarda bizler emekli hayatı yaşayamaz durumda kalırken
torunlarımız ve çocuklarımızla da vakit geçirme hakkımızdan yoksun
bırakılmaktayız.
Emekli olduğumuz zaman maaşlarımızdan
yapılan yüksek kesintilerle maaşlarımızın yarısından fazlası elimizden alınarak
bizler açlığa mahkûm edilmekteyiz.
En düşük kamu emekçisi maaşı ise asgari
ücrete eşitlenerek her ay enflasyon farkı seyyanen eklenmeli ve emekli
olduğumuz zamanki hayat standartlarımızı kaybetmemek adına emekli olduğumuz
zamanki maaşlarımıza yakın bir maaş talep etmekteyiz.
GELİR VERGİSİ KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN %15’TE SABİTLENMELİDİR
Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından
biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Tüm memur ve diğer çalışanların
maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır.
Her ne kadar vergi dilimleri yükseltilse
de yılın ikinci altı ayında vergi dilimine girilmesine engel olmayacaktır.
İkinci altı ayda yüzde 20 vergi dilimine girilmesi nedeniyle yapılacak artış
kepçeyle geri alınmaktadır.
Bu nedenledir ki vergi dilim oranları
kamu görevlileri için %15’te sabitlenmelidir.
SENDİKA SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE VURAN YÜZDE 2 BARAJI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR
Yandaş sendikalar ve konfederasyonların hızla artan üye kayıplarının önüne
geçmek adına iktidar ve ortağının oyları ile getirilen yüzde 2 üye barajı bir
sonuç vermeyecek ve yandaş sendikaların üye kayıpları her geçen gün hızla
artacaktır.
İktidara geldiklerinde yandaş
sendikaların üye sayılarını arttırmak adına kanunda yer alan yüzde 5 üye
barajını kaldıranlar bu defa da kanunu kendi çıkarları adına hukuksuz bir
şekilde kullanarak sendikalara dayatmışlardır.
Kamu sendikaları ve konfederasyonlarının
çabaları sonucu daha önce getirilmeye çalışılan yüzde 1 üye barajının Danıştay
tarafından Anayasa’ya aykırı bulunarak yürütmenin durdurulmasına karar
verilmişken, iktidarının bu sefer yüzde 2 barajı ile anayasaya aykırı hareket
etmesi yasanın gerekçesinde geçen sendikal hayatı güçlendirme amacını
yansıtmamaktadır.
Söz konusu düzenleme ülkemizdeki
demokratik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan, sendika seçme özgürlüğüne
aykırıdır. Sendikalar arasında yasa eli ile eşitsizlik yaratacak yüzde 2 üye
barajı ve tekel sendikacılık yaratma hayalinden derhal vazgeçilmelidir.
3600 EK GÖSTERGE HERKESİ KAPSAMALIDIR
Kamu çalışanları arasında ayrım
yapılmış, birçok meslek grubu 3600 ek göstergeden yararlanırken 1.derecedeki
kamu personeli 3600 ek göstergeden yararlanamamıştır. Bu durum adalet
terazisini şaşırtmış, kamu çalışanlarının büyük bir bölümü bu düzenlemeden
yararlanırken geriye kalan kesim yararlanamamıştır. Talebimiz bu konuda açık ve
nettir! 1. Dereceye düşen her kamu çalışanı 3600 ek göstergeden
yararlanmalıdır.
MEMURUN İKRAMİYE HAKKI ARTIK
VERİLMELİDİR
Kamuda çalışan işçilere 1956 yılından
itibaren her yıl ikramiye ödenmektedir. İkramiye ödemesi sendikalı
olup olmamakla veya toplu sözleşme ile ilgili olmayıp, doğrudan doğruya
kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak istihdam edilmekle ilgili bir
düzenlemedir.
Kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle
birlikte çalışan, çoğu kez aynı odayı paylaşan memurlara ise şimdiye kadar 1
kuruş dahi ikramiye verilmemiştir.
1956 yılından itibaren yani 67 yıldır
kamudaki tüm işçiler yılda altı kez, 2018 yılından itibaren SSK,
BAĞ-KUR, Emekli Sandığı fark etmeksizin
tüm emekliler yılda iki kez ikramiye alırken ikramiye almayan tek kesim
memurlardır. Kamudaki bu ayrımcılık artık son bulmalı memurlar da ikramiyeden
faydalanmalıdır.
Bununla birlikte ücretsiz kreş, ulaşım,
yol, yemek, ek mesai ve kira yardımlarının tüm kamu çalışanlarına kapsayacak
şekilde verilmesini talep ediyoruz.
Kamu kurumlarında çalışan sözleşmeli
kamu emekçilerine koşul, şart ve yıl dayatılmadan bir an önce tüm sözleşmeliler
kadroya geçirilmeli. Sözleşmeli personel çalıştırma uygulaması ise artık
ortadan kaldırılmalıdır.
1965 yılı şartlarına göre tanımlanan
“Yardımcı Hizmetler Sınıfı” aradan 57 yıl geçtikten sonra anlamını
yitirmiştir, söz konusu ihtiyaç ortadan kalkmıştır. Artık anlamını yitiren
“yardımcı hizmetler sınıfı” kaldırılmalıdır. Bu kapsamdaki personelin, yasa
ile öğrenim durumlarına uygun memur kadrolarına geçirilmelidir.
Bugün yedi konfederasyon olarak tüm bu
taleplerimizin karşılanması için hükümeti uyarmak adına bir günlük iş bıraktık.
Tek gücümüz; emeğimiz ve oylarımızdır.
Bugün iş bırakan ve iş bırakma kararımıza destek veren milyonlarca yurttaşımız
bulunmaktadır.
İktidara buradan tekrar sesleniyoruz. İş
bırakan, bizleri destekleyen, haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı,
emekli, işçi, ev kadını, öğrenci ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle
bugün karşınızdayız.
Kamu Konfederasyonlar Platformu olarak;
milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır
uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmekten
vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz." ifadeleri yer
aldı.
Basın açıklaması sonrası Genel Başkanımız Alay Hamzaçebi büro çalışanlarının
sorunlarına dikkat çekmek için klavye kırarak protesto gerçekleştirdi.
Fox Tv Haber
videosunu izlemek için linki tıklayınız.