Yeni Adli Yıla; Emperyalistlerin kucağında IŞİD’in, PKK’nın saldırılarını, katliamlarını yoğunlaştırdığı, hemen her gün şehit cenazelerinin kalktığı, 15 Temmuzda Ortaçağcı iki gerici gücün kapışması sonucunda 400 kadar vatan evladının yitirildiği, Türkiye Büyük Millet Meclisinin by-pass edilerek Ülkenin OHAL yasaları ile yönetildiği bir Türkiye’de giriyoruz.
15 yıldır her zaman ve her zeminde açıklıkla ifade ettiğimiz; AKP’nin Türkiye’yi adım adım karanlığa götürdüğüne dair uyarılarımızın, bugünlerde hayat bulmasını üzülerek izliyoruz. Özelde Yargı Emekçilerinin, genelde ise ülke sorunlarının devasa bir hızla büyüdüğü bir ortamda; ülkesine ve milletine gönülden bağlı, Atatürk ilke ve devrimlerine sonuna dek sahip çıkan, demokrasi ve Cumhuriyete sadakatten bir an olsun ayrılmayan bizlerin, öngördüğü karanlık günlerin, ülkemizi de milletimizi de coğrafyamızı da esir aldığını görünce kahroluyoruz.
2013 Aralığına kadar ülkedeki her türlü melanetin sorumlusu, Halkımızın samimi din duygularını istismar ederek kandıran gerici güçler, ittifakları bozulunca Laik Cumhuriyetimizi paylaşım kavgasına tutuşmuşlar, ülkemizi Antiemperyalist Kurtuluş Savaşımız öncesine götürmüşlerdir. Ve geriye gidiş süreci Emperyalistlerin BOP planı çerçevesinde devam etmektedir. Bugün üzerinde yaşadığımız ve kanla çizilen topraklarımız Yeni Sevr’in eşiğine getirilmiştir, 15 Temmuzda kapışan iki gerici güç tarafından.
İki Ortaçağcı Gerici Gücün kapışmasında olan yine Emekçilere olmuştur. Binlerce Atatürkçü Kimliği ile tanınan Kamu Emekçisi açığa alınmış, Abdülhamit dönemini aratan ihbarlarla aralarında çok sayıda Yurtsever hâkim ve savcının da bulunduğu yargı personeli gözaltına alınmış ya da tutuklanmıştır. Gerekçelerin hiçbir hukuki dayanağı da yok üstelik. Sosyal medya paylaşımları, Ortaklaşa elbirliğiyle kurdukları Bankalarda hesapların bulunması, siyasi iktidardakilerin kendi çocuklarını da gönderdikleri dershanelerde görülen eğitimler, açığa alınma Grekçeleri olabiliyor. Bu anti demokratik, hukuka aykırı yaklaşımlar, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesini ve sürekliliğini olumsuz yönde etkilemekte ve kamu hizmetlerinin neredeyse durma noktasına gelmesine sebebiyet vermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında hiç kimsenin veya organın kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağı açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, içinden geçtiğimiz dönem Kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılarak bütün yetkilerin tek bir kişide toplandığı tek adam diktasına doğru gitmektedir. Cumhuriyetimizin temel ilkeleri ortadan kaldırılarak Başkanlığa doğru giden yolların taşları örülmektedir. Dolayısıyla, demokrasiden, insan haklarından, Cumhuriyetin kazanımlarından, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye’den uzaklaşılmaktadır.
BÜRO-İŞ olarak yıllardır; hukukun üstünlüğüne saygılı, adaletin hüküm sürdüğü, insan haklarına saygılı, Yargı Bağımsızlığının egemen olduğu, Kuvvetler Ayrılığının hâkim kılındığı bir Türkiye özlemi içerisindeyiz ve bunun mücadelesini veriyoruz.
BÜRO-İŞ olarak Kamu Yönetiminde liyakatin esas olduğu bir düzen için, Felsefi düşünce, ırk, din, mezhep ve benzeri kıstaslar, kadrolaşma gibi ölçütlerin Kamu yönetiminde egemen olmaması için mücadele ediyoruz.
BÜRO-İŞ olarak şuna inancımız tam:
Eninde sonunda Laik Cumhuriyetin temelini dinamitlemeye çalışan gerici güçler hüsrana uğrayacaklardır. Türkiye’mizde Hukukun üstünlüğüne dayalı, Yargının bağımsız olduğu, Yargının hiçbir gücün hukuk bürosu haline dönüşmediği, Kuvvetler Ayrılığının egemen olduğu bir Adalet Sistemi kurulacaktır.
Halkımıza ve bütün emekçilere sözümüzdür:
Ülkemizin “Şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi” ne dönüştürülmesine, Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerinin ve kurumların yağma edilmesine, Ülkemizin Emperyalist talanına izin vermeyeceğiz.
Bu düşüncelerle, Hukukun Üstünlüğüne, Kuvvetler Ayrılığı ilkesine inanan, Yargının AKP’nin hukuk bürosuna dönüştürülmesine isyan eden, Yargı Bağımsızlığı için mücadele eden ve bu uğurda “Sözkonusu vatansa gerisi teferruat”tır diyerek mücadeleye atılan Yurtsever, Demokrat, Laik tüm Yargı Çalışanlarımızın, hâkimlerimizin, savcılarımızın ve avukatlarımızın yeni adli yılını kutluyoruz.
BÜRO-İŞ SENDİKASI
GENEL MERKEZİ