Büro-İş
Sendikası olarak; Tasarruf tedbirleri kapsamında başta servis hakkımız olmak
üzere giyim ve yemek yardımı, mesai ücretleri v.s elimizden alınmaya çalışılan kazanılmış
haklarımızı korumak amacıyla Ankara
Sıhhıye Sosyal Güvenlik Merkezi (SGM) önünde “ÇARIK” temalı basın açıklaması yaptık.
Konfederasyonumuz
Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikaların yönetici ve üyeleri ile Ankara Servis
İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Sn. İhsan AKTÜRK ve yönetiminin de destek
verdiği basın açıklamasını Sendikamız adına Genel Başkanınız Alay
HAMZAÇEBİ yaptı.
Basın
açıklamamızın metni:
19
Temmuz 2024- ANKARA
AKP iktidarında; 2008 yılından itibaren havuz
paralarımız, ikramiyelerimiz başta olmak
üzere birçok
kazanılmış haklarımız sistemli olarak bir bir elimizden alındı, alınmaya da
devam ediyor.
Şimdi de tasarruf tedbirleri bahanesiyle Toplu
Sözleşme ile kazanılan mesailerimiz
kesiliyor, giyim ve yemek yardımlarımız, servislerimiz
kaldırılıyor.
Hatta geçen ay sonu itibariyle sözleşmesi sona eren SGK’da servisler fiilen
kaldırıldı.
Hepinizin bildiği gibi Toplu Sözleşme ile
bağıtlanan maddeler kanun hükmündedir. Anayasa ile korunmaktadır. Dolayısıyla
herkesi bağlamakta olup herkes Anayasaya uymak zorundadır. İdari işlemlerle,
talimatlarla Toplu Sözleşme kazanımlarına dokunulamaz. İktidarın yaptığı hak, hukuk tanımazlıktır.
Bu
hukuk tanımazlık işi çığırından çıkmıştır.
Büro-İş Sendikası olarak iktidarın kamu çalışanlarının kazanılmış
haklarını gasp eden tasarruf tedbirlerine karşı
davamızı gün geçirmeden açmıştık.
Çalışanın
sırtından geçinen lüks makam araçları ile gezen yandaş ve yancı sendika başkanlarına
sesleniyoruz.
Tuzunuz kuru biliyoruz.
Vicdanınız kalmadı, ahlakınız da mı
kalmadı?
Yoksulluk
sınırının altında maaşlarla geçinmeye çalışan kamu çalışanları Altındağ, Dikmen, Dikimevi gibi Ankara’nın değişik semtlerinden saatlerce
yürüyerek işe gidip gelmeye başladı. Bu gidişat çarık dönemine dönüşü işaret
etmektedir.
Gidiyorduk aya, kaldık yaya.
Kamu emekçileri bu
iktidar döneminde çektiğini hiçbir iktidar döneminde çekmedi.
Servisler mi ekonomiyi batırdı. Hayır? Ekonomiyi batıranlar belli:
Lüks şatafatlı
yaşamdan vazgeçmeyenlerdir.
Yap-İş-Devret
modeliyle geçiş
garantili, köprü, otoyol, tünellerle;
hasta garantili hastanelerin faturasını çalışanların sırtına yükleyenlerdir.
Sermayeye
yapılan vergi muafiyetleri, teşvik ve indirimlerle kamu gelirlerinden
vazgeçenlerdir.
Yani
Yediler, Yedirdiler Hesabı Bize Ödetiyorlar!
Emekten değil, şatafattan, saltanattan
tasarruf edin.
Krizin bedelini çalışanlar değil, krizin sorumluları ödesin.
Personel taşıma servislerinin kaldırılması, engelli personeller için de büyük mağduriyete neden
olmaktadır.
İş barışının
bozulmasına, kamu hizmetlerinin aksamasına sebebiyet vermektedir.
Diğer bir husus; servislerinin kaldırılmasıyla servis taşımacılığı bitme noktasına
gelecek, başka bir aşamaya evrilecektir.
Kamu
servisleri kaldırılınca servis esnafları işsizler ordusuna katılırken ayakta
kalmaya çalışan servis esnafı, bu kez okul servis ücretlerine
zam yapmak zorunda kalacaktır.
Memur mağdur, esnaf mağdur, yarın öbür gün öğrenci
mağdur olacak, veli mağdur olacak.
Kısacası
servislerin
kaldırılmasının kazananı olmayacak.
Genel taleplerimizi tekrar kamuoyunun
bilgisine ve iktidarın dikkatine sunmak istiyoruz.
Öncelikle
toplu taşıma servis hizmeti devam ettirilmeli, servis hizmeti verilemeyen
yerlerde merkez & taşra ayrımı yapılmadan herkese toplu taşıma ücreti
ödenmelidir.
Kamu
çalışanlara refah payı içerecek şekilde insan onuruna yaraşır ücret
ödenmelidir.
Vergi
dilimi oranı % 10’da sabitlenmelidir.
Söz
verilen 3600 ek gösterge bütün memurlara verilmelidir.
Seyyanen
zamlar başta olmak üzere bütün ek ödeme ve tazminatlar emekli keseneğine
sayılmalı, seyyanen zam emeklilere de verilmelidir.
Banka
promosyonları günün ekonomik şartlarına göre revize edilmelidir.
666
sayılı KHK ile kesilen ikramiye ve havuz paraları geriye dönük birikimli olarak
tekrar ödenmelidir.
Büyükşehirlerde
görev yapanlara büyükşehir farkı verilmelidir.
Kamu
çalışanları için lojman, kreş ve sosyal tesisler sağlanmalıdır.
Seçim
öncesi söz verilen kira desteği derhal verilmelidir.
Yardımcı
Hizmetler sınıfı kaldırılarak içerisinde bulunan meslek branşları Teknik
Hizmetler Sınıfına, diğerleri de Genel İdare Hizmetler Sınıfına geçirilerek Ek
Göstergeden faydalandırılmalıdır.
Yemek
hizmeti ücretsiz olmalı, dışarıda yoklama, icra, keşif gibi görev yapan
memurlara da yemek bedeli nakden ödenmelidir.
Mülakatlar
kaldırılmalıdır.
Yeşil
pasaport bütün memurlara verilmelidir.
Sayısal olarak Türkiye'nin 3. büyük memur Konfederasyonu olan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak;
kamu çalışanları sizlere sesleniyoruz.
Hepimizi açlığa, yoksulluğa sefalete mahkûm eden, kazanılmış haklarımızın elinden
alınmasına sessiz kalan, sizlerin sırtından yüzbinlerce lira maaş alıp lüks içinde yaşayan bu yandaş ve yancı sendikalardan desteğinizi
çekin artık.
Alternatif
var.
Gelin hep beraber mücadele edelim,
kayıplarımızı telafi edelim, üzerine milli gelirden payımızı, refahtan hakkımızı alalım.
Biz yetki istiyoruz.
Bizlere güç verin.
Kamu çalışanlarını, bütün emekçileri uyarıyoruz. Bu iktidara ve onun kontrolünde ki yandaş ve yancı sendikalara destek verdiğiniz müddetçe ileride bırakın servise binmeyi elinizde olan arabaları da altınızdan alacaklar. Sizleri çarığa mahkûm edip saatlerce yürütecekler.
Millet çağ atlamaya çalışıyor. Bizim iktidar ortaçağa dönmeye çalışıyor.
Sizler adına temsilen çarığı yağlayıp
hükümetin politikalarını protesto ediyoruz.
Hepinize saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.