SGK çalışanlarının
mağduriyetlerini ve haklı taleplerini gündeme getirmek için SGK’da örgütlü
Büro-İş, Yurt Büro-Sen, Büro Ailesi Sendikası (BAL-SEN), Bağımsız Büro-Sen,
Büro Hak-Sen, Şehit Gazi-Sen Büro, Adalet Sen, Savunma, Büro ve
Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES SEN) ve Sivil Memurlar Sendikası
(Sime-Sen), Tüm Büro Birlik-Sen olmak üzere 10 sendika ortak basın açıklaması ve eylem yapmak üzere bir araya gelip karar almıştık.
Bu eylem kararlarını ülkemizde
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ve sonrasında Hatay merkezli meydana gelen
ve 11 ilde yıkıcı etkisini doğrudan gösteren, 45 binin üzerinde yurttaşımızı
kaybettiğimiz, yüzbinlerce yurttaşımızın yaralandığı, evsiz barksız kaldığı depremler
dolayısıyla yurttaşlarımızın yaralarını sarmak ve dayanışma adına ertelemiştik.
AKP hükümeti tarafından EYT
yasası aniden TBMM’ne getirilip yasalaştırılınca bizlerde oluşturduğumuz WhatsApp
grubu üzerinden ani olarak SGK çalışanlarının mağduriyetlerini ve haklı
taleplerini gündeme getirmek için Ankara Ulus Rüzgârlı sokakta bulunan Rüzgârlı
Sosyal Güvenlik Merkezi önünde basın açıklaması yapma kararı aldık.
Aynı zamanda SGK çalışanı olan
Sendikamız Genel Örgütlenme Sekreteri Candan Buyraz’ın okuduğu basın açıklaması
sırasında alanda bulunan Savunma, Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası
(SAVDES SEN) ve Büro Ailesi Sendikası (BAL-SEN) Genel Başkanları yönetici ve
üye arkadaşlarını yanlarına alarak alandan ayrılmalarını ve daha sonra yaptıkları
ortak yazılı açıklama ile yapılan basın açıklaması metnine katılmadıklarını
beyan etmiş olmalarından derin üzüntü duyduğumuzu belirtmek isteriz.
Hakaret ve suç unsuru
bulunmayan basın açıklamasının tam metnini, SAVDES-SEN ve BAL-SEN’in ortak
yazılı açıklamaları ile basın açıklamasının videosunu aşağıda kamuoyunun
bilgisine sunuyoruz.
Videoyu izlemek için tıklayınız. https://www.youtube.com/watch?v=uS7lWjwZN5g
SAVDES-SEN ve BAL-SEN’in ortak
yazılı açıklamalarında bahsedilen “hükümet aleyhine söylemlerden ve Sendikanın,
siyaset yapmaması ve siyasetin arka bahçesi olmaması gerektiği” ifadelerini
yorumlamayı kamu emekçilerinin takdirine bırakarak soruyoruz.
Sendika doğası gereği muhalif
olur, patrona karşı çalışanın hakkını savunur. Patronda AKP Hükümeti ise kamu
emekçilerinin maaşını asgari ücrete eşitleyen, aldığı maaşı kira parasına yetmeyen,
çalışanları yandaş ve yancı sendikalara devletin parası ile üye yapıp sendikal
tekelleşmeyi sağlamak, sendikal örgütlenmeyi engellemek için sendikalara yüzde
2 barajı getiren AKP Hükümetinin ismini
söylemekten, eleştirmekten daha doğal ne olabilir.? Bir sendika emekçiyi
savunması gerekirken patronu nasıl savunur, patronun ismini söylemekten neden rahatsız
olur.? Söyleyemeyen sendika bağımsız değildir, çalışanın hakkını savunamaz,
arayamaz.
Büro-İş Sendikası olarak;
hükümet kim olursa olsun bizim için fark etmez. Eleştiririz. Çalışanın hakkını
sonuna kadar savunuruz, çalışanı patrona satmayız, sessiz kalmayız. Sendikal ve
emek mücadelemizde kamu emekçilerinin menfaati doğrultusunda ilkesel olarak gerçekten
samimi olarak mücadele etmek isteyen diğer sendikalar ile iş birliği yapmaya
devam edeceğimizin bilinmesini ister, basın açıklamasına destek veren bağımsız
ve tarafsız sendikalara teşekkür ederiz.
Saygılarımızla.
Merkez Yönetim Kurulu
Yaşasın Büro iş!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Basın açıklamasının tam metni.
BASINA ve KAMUOYUNA
3 Mart 2023
Değerli Basın Emekçileri;
Acımız çok büyük. Ülke olarak büyük bir enkazın altında,
büyük bir acının içinde kaldık.
Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ve sonrasında
Hatay merkezli meydana gelen ve 11 ilde yıkıcı etkisini doğrudan gösteren
depremlerde açıklanan haliyle 45 binin üzerinde yurttaşımızı kaybettik,
binlerce yurttaşımız yaralandı, geride kalanlar ise kabul edilemez şekilde en
temel ihtiyaçları olan barınma sorunu ile karşı karşıya kalmıştır. Bizler de
burada bulunan sendikalar olarak başından beri tüm imkânlarımızı seferber
ettik, elimizden geldiği kadar etmeye de devam edeceğiz. Kimsenin kendisini yalnız
hissetmesine izin vermeyeceğiz. Yaralarımızı sarmaya devam edeceğiz.
Hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı,
yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.
Değerli Basın Emekçileri;
Bunca acının içerisinde nasıl normalleşeceğimizi düşünürken
görüyoruz ki AKP iktidarı hiç olmadığı kadar normal davranıyor. Yurttaşları
deprem enkazı altında bırakan AKP hükümeti şimdi de başta SGK çalışanları olmak
üzere kamu emekçilerini ekonomik enkaz altında bırakmaya devam ediyor. Her
geçen gün özündeki memur düşmanlığını gün yüzüne çıkarıyor.
Deprem bölgesinde olan kamu çalışanlarının sorunlarını
görmezden gelenler, yaralara merhem olamamakta aksine tuz basmaktadır.
Bugün deprem bölgesindeki bir sgk personelinin feryadını
noktasına virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşacağız.
‘’…. Evlerimiz hasar oldu, oturulamaz durumda,
çoluğumuz çocuğumuz perişan durumda, bir de üstüne işe gelmek zorunda
bırakılıyoruz. Depremden tam 8 gün sonra Kurum başkanlığından aranıp nasıl
olduğumuz soruluyor. Şikâyetlerimizi bildirmek için whatsapp grubu kuruluyor,
defalarca mesaj atıyoruz, işleme alındı diyor, ama sonuç sıfır…Kurum olarak
kimse demiyor ki ne yiyorsunuz ne içiyorsunuz nerde kalıyorsunuz.. soran yok.
Kaymakam işe çağırıyor, gelin gelmezseniz açığa alırız diye tehdit
ediliyoruz…’’
Bu kadarı da fazla. Normalleşmenin de ötesinde vicdansızlaşan
bir AKP iktidarı görüyoruz.
Hepiniz biliyorsunuz ki deprem öncesinde en sıcak gündem olan
EYT deprem sonrasında da ilk sıradaki yerini koruyor.
Milyonlarca yurttaşımızın en temel hakkı olup gasp edilen
emeklilik yasası en sonunda yasalaştı. Büyük bir mücadele örneği gösteren
EYT’li vatandaşlarımızı kutluyoruz.
SGK personeli bu hakkını mücadele ile alan herkesin en kısa
sürede maaşlarını alabilmesi için özveri ile çalışacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Ancak SGK personelini de kimse köle sanmasın!
SGK personelinin 666 sayılı KHK ile kaybedilen hakları nerede?
SGK personeli emeğinin, alın terinin hakkını istiyor.
Asgari ücretin biraz üzerinde bir maaş ile mesaiye en geç
sabah 6 da gelmeyi teklif etmek, 7/24 çalışma mesaisi düzenlemek, ek ödeme ile
saatlik 27 Lira mesai vermek ne demektir? Bu nasıl bir vicdansızlıktır. Bunlar ancak kölelik düzeninde olur.
SGK personelinin dayanacak gücü kalmamış, sabrının da sonuna
gelmiştir.
Daha önce söyledik yine ve son kez söylüyoruz!
Sayın Bakan Bilgin SGK da telafisi güç sorunlara sebep olmak
istemiyorsa SGK personelinin sesine kulak vermelidir.
1- Sosyal Güvenlik Tazminatı veya ilave ek ödeme,
2- Yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye,
3- Tüm personelin sınava girebildiği mülakatsız Taşra
Uzmanlığı,
4- Kurum çalışanlarının tümüne 3600 Ek-Gösterge,
5- Büyükşehir farkı..
İvedi olarak bu taleplerin kanunlaşmasını talep ediyoruz.
Burada bulunan SGK da örgütlü 10 sendika birlikte mücadele
etmekten bir adım geri atmayacağımızın bilinmesini istiyoruz.