TÜİK’İN YAKASINDAYIZ !

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı gerçeklerden uzak, uydurma enflasyon oranları milyonlarca emekli, işçi ve memurun yoksullaşmasına, açlığa mahkum bırakılarak mağdur edilmesine neden oluyor. Bu mağduriyetleri gidermek için başta sendikamız Büro-İş olmak üzere bir çok sendika, emekli derneği gibi bizde gerek adli yargıda TÜİK yetkilileri hakkında çok defa suç duyurusunda bulunduk, idare mahkemelerinde dava açtık. Bir sonuç alamadık.

TÜİK’in peşini bırakmamak, emeğimize sahip çıkmak adına bu kez Yargıtay Onursal Üyesi Seyfettin Çilesiz’in Ankara 6. İdare Mahkemesinde açtığı 2024/1509 Esas nolu davaya birçok sendika ve emekli derneği ile birlikte müdahil olduk.

Maalesef üyelerinin sırtından yüzbinlerce maaş alıp saltanat süren yandaş ve yancı sendikalar bu haksızlığa, soyguna sessiz kalmaya devam ediyor. Onların yöneticileri burada yoktu. Bu davaya sahip çıkmadılar. Buradan bu sendikaların üyelerine sesleniyoruz. Sizlere farklı enflasyon oranında zam mı veriliyor.?  Sizleri satanı sizde satın.

Mahkeme, davaya müdahil olmak isteyenlerin hepsinin müdahillik talebini  “Davaya katılmak isteyen tarafların dava ile menfaat alakası olmadığı” gerekçesiyle reddetti.

Müdahale talebine ilişkin talep reddi ara karar olduğu için tek başına istinaf edilemiyor. Yargılama sonucu ancak temyiz talep edebileceğiz. Mahkemenin kararını da anlamakta zorlanıyoruz. Sendikalar çalışanların hak ve menfaatleri için dava açabilir. Bununla ilgili Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın bir çok emsal kararı vardır.

Mahkeme müdahillik talebimizi kabul etmese de TÜİK’in yakasını bırakmamak adına Ankara 6. İdare Mahkemesi'nde görülen duruşmalı davaya katıldık.

Duruşmada;

"TÜİK: Ben sadece enflasyonu hazırlıyorum, sorumlu değilim"

 

"Memur ve Emekli maaşlarındaki artış TÜİK yetkisinde değildir"

ENAG’ı 'şeffaf değil' diye, "İstanbul Ticaret Odasının verilerini tüm Türkiye ile kıyaslayamayız, piyasada uzun yıllardır üretilmeyen video kasetinin son yıllara kadar Odanın sepetinde olduğunu söyleyen TÜİK vekilleri kıyaslanacak veriler ile mal sepetinin içeriğini açıklamaktan kaçınarak topluma karşı şeffaf davranmamıştır.

Anayasamıza ve kanunlara göre idarenin iş ve eylemleri hukuka uygun olmak zorunda ve yargı denetimine tabidir. Kamu idaresi açık ve şeffaf olmalı. TÜİK’in madde sepeti devlet sırrını geçti. Devlet sırrı mı neyi açıklamıyorsunuz. ?  Daha önce verilen bir çok yargı kararını tanımayan TÜİK’i koruyan, bu cesareti veren hükümettir.

Alım gücümüz her geçen gün eriyor. Tüm emekçiler olarak her geçen gün zarar görüyoruz. Pazar arabamız, çantamız, market sepetimiz, poşetimiz, cüzdanımız boş. Artık bir şey alamıyoruz. Mutfakta tencere kaynamıyor artık. Emekliliği gelen emekli olamıyor, emekli olup sağlığı elverenler ikinci iş yapmak zorunda kalıyor, gençler evlenemiyor ev sahibi olamıyor.

Bizler emekçiler olarak TÜİK’in madde sepetini açıklamasını istiyoruz. İçinde gerçekten gıda, eğitim, kira, sağlık, giyim giderler mi var yoksa daha önceki sepetlerde olduğu gibi pinpon topu mu ne var.? Bilmek istiyoruz. Rakamlar yalan yoksulluk gerçek. Bizler gerçek rakamların açıklanmasını istiyoruz.

Mahkeme kararını 15 gün içerisinde verecektir. Kamuoyunun bütün gerçekleri öğrenmesi için mahkemeden gerçeği ortaya çıkararak adil bir karar vermesini bekliyoruz.

Bu dava bir nevi tespit davasıdır. Sonuca göre hareket edeceğiz. TÜİK’in açıkladığı madde sepeti ve rakamların gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkarsa, çıkacağına da çok eminiz ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunmak için elimizde yeni bir done olacaktır. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunup Ek zam talep edeceğiz.

Büro-İş Sendikası olarak çalışanın ve emeklinin hakkını hukukunu sonuna kadar takip edeceğiz ve TÜİK’in yakasını bırakmayacağız.

Merkez Yönetim Kurulu

Sosyal Medyada Paylaş