Taşra-Merkez Adaletsizliğini Anayasa Mahkemesine Taşıdık

Sendikamız BÜRO-İŞ; 20/08/2016 tarihli ve 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un aralarında; 11. maddesiyle 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli (IV) sayılı Makam Tazminatı Cetveli’nin 8. sırasının değiştirilen (b) bendinde yer alan “…(ğ) bendinde…” ve “…merkez teşkilatına…” ibarelerinin ve 77. maddesiyle 27.6.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 10. maddesinin birinci fıkrasının değiştirilen (c) bendinde yer alan “Merkez Teşkilatlarında…” ibaresinin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen (III) sayılı Cetvel’in (1) numaralı sırasının “Kadro Unvanı” başlıklı bölümünde yer alan “…(ğ) bendinde…” ve “…merkez teşkilatına…” ibarelerinin de bulunduğu bazı maddelerinin iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebi ile Anayasa Mahkemesi’ne açılan davaya katılma talebinde bulundu.

666 Sayılı KHK’nın 1.maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 10. Maddede; ” Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı, Başbakanlık ve bakanlıklar ile bunların bağlı ve ilgili kuruluşları (Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile 2659 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 2 nci maddesi kapsamında bulunanlar hariç), sosyal güvenlik kurumları, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Yükseköğretim Kurulu, Üniversitelerarası Kurul ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının; c) Merkez teşkilatlarında; Dışişleri Meslek Memuru ve Konsolosluk ve İhtisas Memurları, özel yarışma sınavı sonucunda mesleğe yardımcı veya stajyer olarak alınıp belirli süreli yetiştirme döneminden sonra özel bir yeterlik sınavı sonunda müfettiş, uzman, denetçi, kontrolör, aktüer ve stenograf unvanlı kadrolara (mevzuatı uyarınca söz konusu kadrolara atananlar dâhil) atananlar ve bunların yardımcı ve stajyerleri ile iç denetçilerden ekli (III) sayılı Cetvelde yer alan unvanlı kadrolarda bulunanlardan, aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre almakta olanlara anılan Cetvellerde kadro unvanlarına karşılık gelen gösterge rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlarda ücret ve tazminat verilir. Bu ödemelere hak kazanılmasında ve bunların ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde atandıkları kadro dereceleri esas alınarak belirlenen ücret ve tazminatlar, 657 sayılı Kanunun 45 inci maddesine göre atananlar ile haklarında aynı Kanunun 67 nci maddesi uygulananlar için kazanılmış hak aylık dereceleri dikkate alınarak ödenir. Tazminat damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Bu madde kapsamına giren personele; bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin (D) bendi, 2 nci, 28 inci, ek 1 inci, ek 4 üncü ve ek 13 üncü maddeleri hariç olmak üzere diğer maddelerinde öngörülen her türlü ödemeler ile ek 9 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında belirtilen mevzuat hükümlerine göre yapılan ödemeler, 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun ek 21 inci maddesinde öngörülen ödeme, 657 sayılı Kanunda ödenmesi öngörülen aylık, ek gösterge, zam ve tazminatlar ve makam tazminatı ile avukatlık vekalet ücreti ve temsil tazminatı ödenmez,” kuralına yer verilmiş; 657 sayılı Kanunun eki (IV) sayılı Makam Tazminatı Cetvelinin 8.sırasının (b) bendinde en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş ve birinci dereceli kadroya atanmış olmak şartıyla 152. maddenin “II-Tazminatlar” kısmının “A) Özel hizmet Tazminatı bölümünün (ğ) bendinde yer alanlardan merkez teşkilatına ait uzman ünvanlı kadrolarda bulunanlar 2000” düzenlemesine yer verilmiştir.
Danıştay Onbirinci Dairesinin 2014/364 E ve 19.11.2015 tarihli kararı ile Anayasa’nın “Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme” başlıklı 91. maddesinde, “Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez. Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir. Bakanlar Kurulunun istifası, düşürülmesi veya yasama döneminin bitmesi, belli süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine sebep olmaz” kuralına yer verildiği; anılan kural uyarınca, kanun hükmünde kararnamelerin öncelikle, yetki kanununa aykırı olmaması; yetki kanunu ile belirtilen çerçeve ve sınırları aşmaması gerektiği; 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6223 sayılı Yetki Kanunu’na dayanılarak yürürlüğe konulmuş bulunduğu; 03.05.2011 tarihli ve 27923 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6223 sayılı “Kamu Hizmetlerinin Düzenli Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesinin Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu”nun 1. maddesinde Kanun’un amacının kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkin, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere; kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasındaki dağılımının yeniden belirlenerek; mevcut bakanlıkların birleştirilmesine veya kaldırılmasına, yeni bakanlıklar kurulmasına, anılan bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarıyla hiyerarşik ilişkilerine, mevcut bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların bağlılık ve ilgilerinin yeniden belirlenmesine veya bunların mevcut, birleştirilen veya yeni kurulan bakanlıklar bünyesinde hizmet birimi olarak yeniden düzenlenmesine, mevcut bakanlıklar ile birleştirilen veya yeni kurulan bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesine, taşrada ve yurt dışında teşkilatlanma esaslarına, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği artırmak üzere, bunların atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarına ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak üzere; Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek olarak belirtildiği; görüleceği üzere 6223 sayılı Yetki Kanununun amaç, kapsam ve ilkeleri bakımından kamu personelinin mali ve sosyal haklarına ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna doğrudan bir düzenleme yapma yetkisi vermediğinden, anılan yetki kanununa istinaden yürürlüğe konulan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile mevcut bakanlıkların birleştirilmesine veya kaldırılmasına, yeni bakanlıklar kurulmasına, anılan bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarıyla hiyerarşik ilişkilerine, mevcut bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların bağlılık ve ilgilerinin yeniden belirlenmesine veya bunların mevcut, birleştirilen veya yeni kurulan bakanlıklar bünyesinde hizmet birimi olarak yeniden düzenlenmesi söz konusu olmadığı sürece, personelin mali haklarına ilişkin olarak doğrudan düzenleme yapılmasının mümkün bulunmadığından bahisle; 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 1. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen ek 10. maddenin (c) fıkrasında yer alan; “Merkez teşkilatlarında” ibaresinin; 657 sayılı Kanun’a ekli (IV) sayılı makam tazminatı cetvelinin 8. sırasının (b) bendini değiştiren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 5/ç-7 maddesinde yer alan “(A)-Özel Hizmet Tazminatı bölümünün (ğ) bendinde yer alanlardan merkez teşkilatına ait uzman unvanlı kadrolarda bulunanlar” cümlesindeki “…nün (ğ) bendi…” ve “merkez teşkilatına ait” ibareleri ile ek 10 uncu maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında yer alan personelin ücret ve tazminat göstergelerinin belirlendiği (III) sayılı Cetvelin 1. sırasındaki, “A- Özel Hizmet Tazminatı bölümünün (ğ) bendinde yer alanlardan merkez teşkilatına ait uzman unvanlı kadrolarda bulunanlardan” cümlesindeki “…nün (ğ) bendi…” ve “merkez teşkilatına ait” ibarelerinin, Gelir İdaresi Başkanlığı (gelir uzmanı yönünden) açısından; 6223 sayılı Yetki Kanunu ile belirlenen çerçeve ve sınırları aşan nitelikte düzenleme olduğundan, Anayasa’ya aykırı bulunduğu gerekçeleri ile Anayasa’nın 152. maddesinin 1. fıkrası ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesi uyarınca anılan ibarelerin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiş; Anayasa Mahkemesinin 24.05.2016 tarih ve 29721 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2016/34 E, 2016/30 K ve 05.05.2016 tarihli kararı ile 7.6.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye 11.10.2011 tarihli ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 1. maddesiyle eklenen Ek 10. maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “Merkez teşkilatlarında;…” ibaresinin “uzman” yönünden, (III) sayılı Ücret ve Tazminat Gösterge Cetveli’nin (1) numaralı sırasında yer alan; “…nün (ğ) bendi…” ibaresinin “gelir uzmanı” yönünden, “…nün (ğ) bendi…” ibaresinden sonra gelen “…merkez teşkilatına ait…” ibaresinin, 14.7.1965 tarihi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli (IV) sayılı Makam Tazminatı Cetveli’nin (8) numaralı sırasının 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. maddesiyle değiştirilen (b) bendinde yer alan; “…nün (ğ) bendi…” ibaresinin “gelir uzmanı” yönünden, “…merkez teşkilatına ait…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptaline; kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş; yine Anayasa Mahkemesinin 12.04.2017 tarihli, 2017/104 E, 2017/89 K sayılı kararı ile de 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 666 sayılı KHK eklenen ek 10. maddenin birinci fıkrasının, 20/08/2016 tarih ve 6745 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önce yürürlükte bulunan (c) bendinde yer alan “uzman” ibaresinin iptaline, yine 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 666 sayılı KHK eklenen (III) sayılı Ücret ve Tazminat Gösterge Cetveli’nin, 20/08/2016 tarih ve 6745 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önce yürürlükte bulunan (1) numaralı sırasında yer alan “…657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesinin “II- Tazminatlar’’ kısmının “A- Özel Hizmet Tazminatı’’ bölümünün (ğ) bendinde yer alanlardan merkez teşkilatına ait uzman unvanlı… ” ibaresinin “Hazine Uzmanları” yönünden, sözkonusu düzenlemelerin 666 sayılı KHK’nun dayandığı Yetki Kanunu kapsamında yapılabilecek düzenlemeler olamayacağı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Yine Anayasa Mahkemesi; 26 Temmuz 2017 tarihli ve E:2017/141, K:2017/123 sayılı kararı ile Ankara 5. İdare Mahkemesince görülen bir uyuşmazlıkta ileri sürülen Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görerek, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye 666 sayılı KHK’nun 1. maddesiyle eklenen; Ek 10. maddenin birinci fıkrasının, 6745 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan (c) bendinde yer alan “…müfettiş,…” ibaresi ile (III) sayılı Ücret ve Tazminat Gösterge Cetveli’nin, 6745 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan (1) numaralı sırasında yer alan “…müfettiş,…” ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması üzerine söz konusu ibarelerin Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesinin 24.05.2016 tarih ve 29721 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2016/34 E, 2016/30 K ve 05.05.2016 tarihli kararı sonrasında, 20.08.2016 tarih ve 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararına rağmen 666 sayılı KHK ile getirilen aynı mahiyetteki düzenlemeler 11 ve 77. Maddelerde düzenlenmek suretiyle yürürlüğe konulmuştur.
6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11. Maddesi ile 657 sayılı Kanuna ekli (IV) sayılı Makam Tazminatı Cetvelinin 8. sırasının (b) bendi ““b) En az dört yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş ve birinci dereceli kadroya atanmış olmak kaydıyla, 152 nci maddenin “II- Tazminatlar” kısmının “A- Özel Hizmet Tazminatı” bölümünün (ğ) bendinde yer alanlardan merkez teşkilatına ait uzman unvanlı kadrolarda bulunanlar 2.000” şeklinde değiştirilmiş; 77. Maddesi ile de 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve aynı ek madde ile söz konusu Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen (III) sayılı Cetvelin (1) numaralı sırası değiştirilmiştir.
Bilindiği üzere; 20.08.2016 tarihli ve 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un aralarında; 11. maddesiyle 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ekli (IV) sayılı Makam Tazminatı Cetveli’nin 8. sırasının değiştirilen (b) bendinde yer alan “…(ğ) bendinde…” ve “…merkez teşkilatına…” ibarelerinin ve 77. maddesiyle 27.6.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 10. maddesinin birinci fıkrasının değiştirilen (c) bendinde yer alan “Merkez Teşkilatlarında…” ibaresinin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen (III) sayılı Cetvel’in (1) numaralı sırasının “Kadro Unvanı” başlıklı bölümünde yer alan “…(ğ) bendinde…” ve “…merkez teşkilatına…” ibarelerinin de bulunduğu bazı maddelerinin iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebi ile Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Engin ALTAY, Ankara Milletvekili Levent GÖK, Manisa Milletvekili Özgür ÖZEL ile birlikte 123 milletvekili tarafından Anayasa Mahkemesi nezdinde dava açılmıştır.
Yine bilindiği üzere 666 sayılı KHK yürürlüğe girmeden önce Gelir İdaresinin Merkez teşkilatı kadrosu olan Devlet Gelir Uzmanı ile taşra uzman kadrosu olan Gelir Uzmanları aynı ek göstergelere (2200’e) sahipti. Şu anda Devlet Gelir Uzmanının ek göstergesi 3600, Gelir Uzmanının ise ek göstergesi 2200 olarak düzenlenmiştir.
Bu durum kamuoyunda eşit işe eşit ücret olarak lanse edilen 666 sayılı KHK’nun Anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi davaya konu kanun hükümlerinin de aynı şekilde Anayasal eşitlik ilkesine aykırılığı sonucunu doğurmaktadır.
Aynı şekilde; daha önce Gelir Uzmanlığından Devlet Gelir Uzmanlığına geçiş yönetmelikte yer almasına rağmen; 6223 sayılı yetki kanunundan sonra 666 KHK yürürlüğe girmeden önce bu geçiş 09.09.2011 tarih ve 28049 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Uzmanlığı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. Maddesi ile kaldırılmıştır.
Kamuoyuna eşit işe eşit ücret olarak lanse edilen 666 sayılı KHK ile 657 sayılı Kanunun 36/A–11 maddesinde sayılan 85’e yakın farklı Bakanlık ve Kurumlarda çalışmakta olan uzman, müfettiş denetmen gibi kariyer unvanların ücret ve özlük haklarını yeniden düzenleyerek aynı hizmet sınıfında, aynı veya benzeri kadrolarda çalışan personel arasındaki ek ödemelerden kaynaklanan ücret dengesizliklerini ortadan kaldırılarak, kurumlar arası geçişi özendiren, verimsizliğe neden olan ve çalışma barışını bozan ücret farklılıklarını gidererek kamuda daha etkin ve verimli çalışmanın önünün açılması hedeflenmiştir.
Ancak Gelir Uzmanları, Defterdarlık Uzmanları, Vergi İstihbarat Uzmanları, Mali Hizmetler Uzmanları, Sosyal Güvenlik Denetmenleri, Gümrük ve Ticaret Denetmenleri, Ürün Denetmenleri gibi sayıları 40.000 civarında bulunan 10’a yakın kariyer uzman ve denetmenin 666 sayılı KHK kapsamı dışında bırakılması ile bu hedeften uzaklaşılarak eşitsizliğe neden olunmuştur. 666 sayılı KHK’nın yürürlüğe girdiği tarihten beri bu eşitsizlik devam etmektedir.
Sözkonusu KHK ile mevcut uzmanlar arasında görev tanımı, sorumluluk, göreve alınma, bilgi, beceri vb. konularında herhangi bir değişiklik yapılmazken merkez-taşra uygulaması ile bir ayrım yapılarak ücret dengeleri değiştirilmiş ve birtakım farklılaştırmalar yapılmıştır.
666 sayılı KHK’da yapılan “Merkez-Taşra uzmanı ayrımı” ile ilgili düzenlemenin Anayasaya aykırılığı ileri sürülerek iptali istemiyle açılan davada, 24 Mayıs 2016 Tarihli ve 29721 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 5/5/2016 Tarihli ve E: 2016/34, K: 2016/30 Sayılı Kararı ile “Yapılan düzenleme Yetki Kanunu kapsamında bulunmaması” gerekçesiyle Anayasanın 91 nci maddesine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesince iptal edilen merkez-taşra ayrımına yönelik hükümler, bu kez, aynen 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 11 inci ve 77. maddeleri ile yasalaştırılarak yürürlüğe girmiştir. 666 sayılı KHK ile düzenlenen ve iptal edilen kariyer uzmanlar arasındaki eşitsizlik durumu 6745 sayılı Kanun ile aynen devam ettirilmektedir.
Kariyer Uzmanlarının maaşlarında merkez ile taşra arasında aylık 2.000,00 TL’den fazla bir fark bulunmakta ve emeklilikte de bu eşitsiz durum aynen devam etmektedir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından da sözkonusu eşitsizliği yaratan hükümler aynen 6745 sayılı Kanunun 11 ve 77. Maddeleri ile yasalaştırılmıştır.
Sözkonusu kadroların görev, yetki ve sorumlulukları ile ihdasında, mesleğe alınma ve görevlerine dair mevzuat hükümlerinde merkezde ya da taşrada görev yapmaları nedeniyle herhangi bir farklılık bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle sendikamız BÜRO-İŞ; emekten ve alınterinden aldığı güçle, kamu emekçilerinin ortak hak ve taleplerini savunmak, Anayasanın eşitlik ilkesi çerçevesinde kamuda ücret adaletsizliği ve eşitsizliğine karşı haklı emek mücadelesinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştur.
Sendikamız BÜRO-İŞ, hakkı ve hukuku savunmaya ve kamu emekçilerinin haklı mücadelesinde en ön safta yer almaya devam edecektir.

Sosyal Medyada Paylaş